4. Hukuk Dairesi 2013/10644 E. , 2014/5490 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/05/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalının, davacılardan ..., ... ve ..."ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"na 5236 sayılı yasa ile eklenen ek 4. madde gereğince HMUK"nın 427. maddesi uyarınca karar tarihi itibari temyize konu bölümün 1.822,00 TL"yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda, davacılar ..., ... ve ... için davalı aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarları ayrı ayrı bu düzeye ulaşmadığından davalının temyiz inceleme istemi reddedilmelidir.
2-Davalının davacılardan ..."ya yönelik temyiz itirazlarına incelenmesinde;
Dava, haksız fiile dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabülüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, iş yerlerine gelen davalının kendilerine yönelik tehdit ve hakaret eyleminde bulunmak suretiyle kişilik haklarına saldırdığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, araç aldığı firmada çalışan davacıların, mahkeme kararına rağmen araçta yapılması gereken işlemleri yapmayarak kendisini oyaladıklarını, olay günü de aynı davranışı gösterdiklerini, davacılara yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar ile davalı arasında meydana gelen olaylar nedeniyle ....... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından davalı hakkında hakaret eylemi nedeniyle 3 ay 19 gün; tehdit eylemi nedeniyle 6 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 14/03/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı hakkındaki ceza yargılaması da esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda; olayın gelişimi, davalının sarf ettiği sözlerin niteliği ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılardan ... yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.