
Esas No: 2022/489
Karar No: 2022/917
Karar Tarihi: 31.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/489 Esas 2022/917 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, müvekkil şirketin davalı şirkete kiraladığı taşınmaz için kira bedeli ödenmediği gerekçesiyle ilamsız takip başlattığı ancak davalının bu takibe itiraz ettiği ve davacının da itirazın iptali ile takibin devamına %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği belirtilmiştir. Davalı vekili ise borçların taraflar arasındaki cari hesap yöntemiyle tahsil edildiğini ve müvekkil şirketin davalıya borcu bulunmadığını savunmuştur. Mahkeme, davacının Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açması gereken kira sözleşmesine dayalı alacak davasının usulden reddine karar vermiştir. Kararda, kiracının sözleşmeye aykırı davranması halinde kira alacağının tahsili için ilk başvurulacak yerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu vurgulanmış ve HMK'nin 4. maddesi hatırlatılmıştır. Ayrıca, taraflara karar kesinleştikten sonra bir haftalık süre tanınarak dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/489 Esas
KARAR NO :2022/917
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 31/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin medyagundem.com ve finansgundem.com adli internet haber sitesinin sahibi olduğunu, davalı şirketin şirket merkezi olarak kullanmak üzere Önce ... Cad. ... Mah. ... han No: 181 K:8 ... / ... taşınmazı, 2017 Nisan ayından sonra ... Cad. ... Mah. No: 147 K:6 .../ İstanbul adresindeki taşınmazı aylık kdv dahil 590,00-TL kira bedeli ile müvekkili şirketten kiralamak üzere anlaştıklarını, tarafların bu anlaşmasına istinaden, davalı şirkete kiraladığı mecuru 2020 yılı Temmuz ayında tahliye edene kadar, her ay kira bedeli faturası kesilmiş olduğunu, ancak davalı şirket yetkilisinin aradaki ilişkileri kullanarak bugün yarın öderiz, toplu öderiz diyerek müvekkili şirkete beş kuruş kira bedeli ödememiş ve 2020 yılı Temmuz ayında da mecuru tahliye edip gitmiş olduğunu, kira bedelinin düşük olması ve arada da eski ortaklık ve arkadaşlığa binaen davalı şirketin birikmiş kira borcunu topluca ödeyerek kapatacağı beyanlarına itimat eden müvekkili şirketin, davalının taşınmazı tahliye etmesinden sonra da ödeme yapılması taleplerine karşılık bulamayınca, kira alacağına ilişkin fatura alacakları için davalı şirket aleyhine müvekkil şirket tarafından ... İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, kira bedelinin ödenmediği yönündeki beyanı da dahil olmak üzere tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirket tarafından 11.10.2021 tarihinde .... İcra Müdürlüğünün... Esas sayılı dosyası üzerinden davacı şirkete, aradaki cari hesap ilişkisine istinaden bakiye borcun tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, söz konusu icra takibinde takipte kesinleşen miktarın 119.909,70-TL olup davacı şirket tarafından söz konusu borcun ödemesi dosyaya yapılmış ve akabinde bahsedilen icra dosyası infazen kapatılmış olduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında var olan cari hesap ilişkisi gereği tüm alacak - borç ilişkileri cari hesap ekstresi yöntemiyle tespit edilmekte ve buna göre ilgili ödemeler gerçekleştirildiğini; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi ve alacak - borç tutarları ticari defterlerin incelenmesi sonucunda da ortaya çıkacağını, zira müvekkili şirketin, davacı şirkete cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla icra takibi başlatırken ödenmediğini iddia edilen kira bedellerinin zaten davacı şirketin borcundan düşülmüş olduğunu, başka bir deyişle, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi ticari defterlerdeki kayıtlara göre yürümekte ve davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği kalem de söz konusu cari hesaba dahil edildiğini, davacı şirkete yapılan kira ödemesi cari hesap ekstresine müvekkili şirketçe işlenmiş; bu ödemeden sonra da devam eden cari hesap ilişkisi sonucunda ekstreye göre davacı şirketin müvekkili şirkete borçlu çıktığını, bu borcu da .... İcra Müdürlüğünün... Esas sayılı dosyası üzerinden davacıdan tahsil edildiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, müvekkili şirketin davacıya borcu bulunmadığından haksız bir şekilde ikame edilen huzurdaki davanın reddi ile, davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; faturalar, ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası, yapılan itiraz dilekçesi, tarafların ait ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi, Yargıtay İçtihatları, uzman görüşü, yemin, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası, ... İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyası, müvekkiline ait ticari defter ve belgeler, keşif, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 11/04/2022 tarih, 2021/861 Esas, 2022/365 Karar sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36 H.D 17/06/2022 tarih, 2022/1613 Esas, 2022/1419 Karar sayılı kararı '' ... kısa kararda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verildiği, ancak gerekçeli kararda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bu haliyle gerekçeli karar ile kısa karardaki hükmün yukarıda açıklanan ilke ve yasa hükümlerine aykırı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklandığı üzere ve 10.4.1992 tarih ve 1991/7 Esas 1992/4 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi kısa karar ile bağlı kalınmadan ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, yeniden bir karar verilmesi için çelişkili olarak kurulan hükmün kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. '' gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4.maddesinde;
"Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
A) Kiralanan taşınmazın, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları," şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.
Davaya konu taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK'nin 4. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK'nin 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Aynı doğrultuda; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2021/1780 esas, 2022/680 karar ve 2021/967 esas, 2021/2209 karar sayılı ilamları)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK'nin 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK'nin 20.maddesi uyarınca 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK'nin 331/2.maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine, dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.31/10/2022
Katip ...
e-imzalı
Hakim ...
e-imzalı
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.