
Esas No: 2015/14015
Karar No: 2017/3741
Karar Tarihi: 14.06.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14015 Esas 2017/3741 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.09.2015 tarih ve 2013/618-2015/533 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin temsilcisi olduğu şirket aleyhine ek gümrük vergisi ve KDV tahakkuku yapıldığını, yapılan bu tahakkuklar sebebi ile davalar açıldığını, söz konusu beyannameler ile ilgili olarak müvekkili tarafından ödemeler yapıldığını, müvekkili aleyhine tahakkuk eden ek gümrük vergisi ve KDV tahakkuku ile ilgili ödemelerden davalının da sorumlu olmasına rağmen tüm ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek davanın kabulü ile davalının rücuen ödemesi gereken 35.592,00 TL"nin davalıdan alınıp müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle usule ilişkin olarak, davacı tarafça HMK"nın 114/g ve 115/2 maddesi gereğince bakiye gider avansının 1 haftalık kesin süre içinde yatırılmadığını, bu durumda davanın usulen reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, davacı asilin ... Anonim Şirketi"nin kamu borçlarını ödeme yükümlülüğü bulunmamasına rağmen kendi isteği ile ödediğini, davacının varsa rücu alacağını asıl sorumlu ve muhatap olan ... Anonim Şirketi"nden talep etmesinin zorunlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; incelenen tüm dosya kapsamına göre; dava dışı şirketin ticari faaliyetleri sırasında Gümrük İdaresi"nce usulsüz işlemleri nedeniyle ek gümrük vergisi ve KDV tahakkuku yapıldığı, bu cezalardan tarafların ikinci derecede fer"i sorumluluğu bulunmasına rağmen davacı-yönetim kurulu üyesinin söz konusu bedeli dava dışı idareye kendi rızası ile ödediği, söz konusu cezadan öncelikle dava dışı şirketin sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle davacının öncelikle alacağını dava dışı şirketten talep etmesi gerektiği ve davacının bu yönde bir yola başvurduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.