11. Hukuk Dairesi 2016/1238 E. , 2017/3744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/07/2014 tarih ve 2013/43-2014/603 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait iş makinesinin “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” ile davalı ... şirketine sigortalandığını, iş makinesinin arızalanması üzerine aracın teknik servise verildiğini ve hasar ihbarında bulunulduğunu, hasara ilişkin olarak 77.819,25 TL"lik fatura düzenlendiğini, bunun davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin hasarın teminat kapsamının dışında olması sebebiyle tazminat ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 69.990.00 TL"nin ihbar tarihi olan 09/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hasarın poliçe teminat kapsamında olmadığını, sigortanın genel şartlarında makinelerin normal işlemesinden ve mutad kullanılmasından doğan aşınma ve yıpranmalardan kaynaklanan hasarların poliçe teminatı dışında kalacağının belirtildiğini, dava konusu hasarın iş makinesinin mutad kullanımından ve yıpranmasından kaynaklandığını, istenilen tazminat bedelinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirkete ait iş makinesinin davalı ... şirketine makine kırılması sigorta sözleşmesi ile sigortalandığı, sigortalanan iş makinesinin zamanında hidrolik yağının değiştirilmemesi nedeniyle hasarlandığı, zamanında bakım yapılmaması nedeniyle kusurun davacıda olduğu ve hasarın sigorta poliçesinin özel şartları gereğince teminat dışı kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, sigortalı iş makinesinde meydana gelen hasar nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın rucüen tahsili istemine ilişkindir.
HMK 281.maddesine göre taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.
Ayrıca, 6100 sayılı Kanun"un 184. maddesine göre, hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.
Tahkikatın bittiğinin tefhiminden sonra, sözlü yargılama aşamasına geçileceği konusunda şüphe yoktur. Burada açıklığa kavuşturulması gereken husus, tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği celseden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için yeni bir gün tayininin zorunlu olup olmadığı hususudur.
Sözlü yargılama 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"unun 186. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir." hükmünü amirdir.
Bu maddede, taraflara davetiye çıkarılacağı belirtilmiş ise de, HMK"nın 184. maddesine uygun olarak, tarafların tamamının hazır olduğu yargılama sırasında, hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verip, tarafların bütün tahkikat hakkındaki açıklamalarını dinleyip, tahkikatı gerektiren bir hususun kalmadığını belirledikten sonra, yüzlerine karşı tahkikatın bittiğini tefhim etmişse, sözlü yargılama hakkında da görüşlerini sorması gerekir.
Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, taraflardan bir kısmının hazır olmaması veya hazır olan taraflardan biri ya da tamamının, mahkemeden sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmesini istemeleri halinde, sözlü yargılama için HMK"nın 186. maddesine uygun olarak duruşma günü belirlenmesi ve bu durumun duruşmada olmayan taraflara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesi gerekir.
Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçilir, taraflara HMK"nın 186/2. maddesine göre son sözleri sorulur, son sözleri dinlendikten sonra, mahkeme hükmünü verir.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporu taraf vekillerine 11.07.2014 tarihli celsede teslim edilerek tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporuna itirazlarını sunmak üzere taraf vekillerince süre talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece, bilirkişi raporuna itiraz hakkı tanınmadan karar verilmiştir. Ayrıca, mahkemece, taraf vekillerinin sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesi hususunda beyanları alınmamış, sözlü yargılamaya geçildiği belirtilmeden duruşmanın bittiği belirtilerek hüküm verilmiştir. Bu suretle, HMK’nın 281 ile 184 vd. maddelerinde belirtilen usullere uyulmadan hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma hakkı ile hukuki dinlenilme hakkına aykırıdır. Mahkemece, bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.