
Esas No: 2022/33
Karar No: 2022/760
Karar Tarihi: 26.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/33 Esas 2022/760 Karar Sayılı İlamı
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ...
VEKİLLERİ :
DAVALI :..
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZIM TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacının oğlu olan dosya borçlusu ... aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatmış olduğunu, dosya borçlusundan tahsilat yapamayan alacaklı vekili dosya borçlusunun annesi olan davacıya 89. Madde gereğince haciz ihbarnamesi göndermiş olduğunu, dosyada gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin davacının adına yapılan tebligatların tamamı da davacının adresinde kimse bulanamadığı gerekçesi ile mahalle muhtarına tebliğ edilmiş olduğunu, davacı ve eşinin belirtilen adresten hiçbir zaman ayrılmadıklarını, zaten davacının eşi yatalak denebilecek seviyede hasta olup evden hiç dışarı çıkmamakta olduğunu, ayrıca davacının eşi ile ilgilenebilecek bir kişi de mutlaka evde bulunmakta olduğunu, tebligat kanunu gereğince mahalle muhtarına yapılan tebligatlar usulsüz olduğunu, davacının kapısına bir ihtar yapıştırılmamış olduğunu, komşulardan birine haber verilerek muhtara tebligat yapıldığı belirtilmiş ise de komşuları kendilerinden herhangi bir beyan sorulmadığını ve bir imza alınmadığını davacıya beyan etmiş olduklarını, mahkeme aşamasında tebligat zarfı üzerinde isimleri yazan komşular tanık olarak dinlendiğinde yapılan tebligatların tamamen usulsüz ve kötü niyetli olduğu açıkça anlaşılacak olduğunu, mahkeme aşamasında davacının ve eşinin kullanmış olduğu cep telefonlarının tebligatların yapıldığı tarihlerdeki telefon sinyalleri getirtilip incelendiğinde davacının veya eşinin eve olduğu o bölgeden sinyal aldığı açıkça anlaşılacak olduğunu, İcra dosyasında davacı adına farklı tarihlerde çıkarılan tebligatların tamamının muhtara yapıldığı nazara alındığında davacının borçlandırabilmek amacıyla kötü niyetle yapıldığı açıkça anlaşılacak olduğunu, davacının davaya konu icra takibi ve takibe konu bono nedeni ile davalıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, davacının adına yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının şimdilik 5.000 TL’sinin tespitine ve tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde olmadığını, davacı kendisine tebliğ edilen ilk iki haciz ihbarnamesine de itiraz etmemiş olduğundan yasa gereği borç zimmetinde sayılmış, devamla üçüncü ihbarname de tebliğ edilmesine rağmen 15 günlük hakdüşürücü süre içerisinde menfi tespit davası açmamış olduğunu, davanın açılığı tarih 3. haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinin üzerinden 7 ay sonra olduğunu, süresinde açılmayan davanın öncelikle bu sebeple reddi gerektiğini, bu kapsamda Yargıtay .... Hukuk Dairesi .... tarihli kararnın dikkate alınması gerektiğini, kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, takip konusu bonoda alacak tutarı 30.000 TL, dava tarihi itibariyle icra dosyasındaki toplam borç ise neredeyse 50.000 TL civarında olduğunu, davacı tarafından davalı aleyhine açılan huzurdaki davada ise şimdilik 5.000 TL için borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olduğunu, huzurdaki davada davacı ‘Fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak şimdilik’ şeklindeki ibare ile ‘kısmi dava’ olarak açıldığı şeklinde intiba yaratılmışsa da huzurdaki dava bir alacak davası olmadığından Usul Kanununda alacak davaları için öngörülen şekilde kısmi yahut belirsiz olarak açılması mümkün olmadığını, YArgıtay 19. Hukuk Dairesinin ... karar sayılı kararının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, açıklanan sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, şayet mahkeme aksi kanaatteyse dahi eksik harcın kapak hesabına göre tamamlattırılması gerekli olduğunu, haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispatlanamayan davanın esastan reddi gerektiğini, öncelikle işbu davada davacı tarafça ileri sürülen özellikle kötüniyetli olarak annesine 89 ihbarnamesi gönderdikleri şeklindeki gerçekdışı ve dayanaksız iddia olmak üzere tüm iddiaların değerlendirilmesi için icra dosyasının safahati hakkında kısaca bilgi vermek gerektiğini, dosya borçlusu ...’ın takibe dayanak belge üzerine yazmış olduğu “.... ” adresine .... tarihinde hacze gidilmiş, mallar haczedilerek davacıya yediemin olarak bırakılmış olduğunu, davacının ... tarihli dilekçesinde hacze konu mallarla ilgili ileri sürdüğü istihkak iddiası ...1. İcra Hukuk Mahkemesi .. K. sayılı ilamı ile reddedilerek hacze konu malların dosya borçlusuna ait olduğu mahkemece tespit edilmiş olduğunu, yediemin olan davacıya bırakılan mahcuzlar kaçırılarak alacağın tahsiline engel olunmuş olduğunu, bu olaya ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olup . .. Sor dosyası ile derdest olduğunu, dosya borçlusunun battığı zaman malvarlığını annesinin üzerine kaydırdığı bilgisinin edinilmesi, borçlunun düzenlediği senet üzerine bu adresi yazmış olması, borçluya ait olduğu mahkeme tarafından tespit edilen malların kaçırılması sebebiyle İİK 89 hükmü uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, yapılan tebligatlara rağmen ihbarnamelere itiraz edilmemiş, yasa gereği dosyaya borçlu olarak eklenmiş olduğunu, davacı tarafça ileri sürülen usulsüzlük iddiası ise son derece yersiz olduğunu, davacı ‘mahalle muhtarına yapılan tebligatın usulsüz olduğu’nu ileri sürmüşse de Tebligat Kanunu’nun 21 hükmünde tebliğ evrakının muhtara teslim edilmesi halinde kapıya ihbarnamenin yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayıldığı açıkça yazmakta olduğunu, öyle ki davacı tarafça icra dosyasına sunulan .. havale tarihli beyanda takipten haberdar olduğunu iddia ettiği 103 davetiyesi de aynı şekilde muhtara yapılmış olduğunu, davacı tarafça ileri sürülen ‘kapıya bir ihtar yapıştırılmadığı’ şeklindeki iddia da son derece soyut ve yersiz olduğunu, nitekim mazbatanın incelenmesinde üzerinde basılı olan kaşede aynen ‘2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı’ ibaresinin yer aldığı görülecek olduğunu, bu kaşe karşısında davacının soyut ve dayanaksız iddiasına hukuki değer atfedilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı tarafça ‘eşiyle kendisinin cep telefonu sinyallerinin incelenmesi halinde evde olduklarının tespit edileceği’ iddia edilmişse de anılan iddia için böyle bir ispat vasıtasının olmadığı yönündeki kanaatin mahkemenin takdirinde olduğunu, posta memuru gider kapıyı çalar, kapıyı açan olursa evrakı ilgilisine tebliğ edeceğini, şayet kapıyı açan olmazsa cebren, kapıyı kırarak yahut başka surette içeri girmesi, içeride gerçekten birinin olup olmadığını tespit için mahali gezmesi, arama-yakalama yapması şeklinde bir hak ve yetkisi de bulunmamakta olduğunu, açıklanan sebeple içeride biri olsun veya olmasın, kapı çalındığında açan olmazsa kapıya haber kağıda yapıştırılarak evrak Tebligat Kanunu 21’e göre muhtara tebliğ edileceğini, mahkemecede de takdir edileceği üzere telefon sinyalinin tespiti işbu davayı ispat bakımından anlamsız olduğu gibi görülmüş, duyulmuş şey de olmadığını, işbu davada tanık dinletilmesine de muvafakatleri bulunmamakta olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi tebligatın taleplerinin müdürlükçe kabulü üzerine ptt görevlisi tarafından yapıldığı da nazara alındığında dava dilekçesinde iddia edilenin aksine taraflarının kötüniyetinden bahsedilemeyeceği açık olduğunu, İİK 89 hükmü aynen “...Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur.” şeklinde olduğunu, işbu davada ispat yükü davacı 3. Şahıs üzerinde olduğunu, iddiasını ispata yarayan tek bir delil dahi ortaya konmadığından davacı taraf üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiş olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen iddia gerçekdışı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ispatlanamayan davanın bu sebeple de reddi gerektiğini, Yargıtay ... Hukuk Dairesi ... sayılı .... tarihli kararının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, ayrıca iiK 89/3 “Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir.” Hükmünü bulunduğunu, alacağın tahsiline engel olmak amacıyla haksız ve yersiz olarak işbu davayı açan davacı aleyhine davalı lehine alacağın %50 oranında tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde ileri sürülen başkaca aleyhe hususları da kabul etmediklerini, her bakımdan haksız, yersiz ve hukuksuz davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi- davacının tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği .... tarihinden sonra dahi şikayet yoluna başvurmaması sebebiyle tebligat kanunu 32 hükmü uyarınca tebligat muteber sayılmakta olduğunu, davacı kendisi tarafından ihbarnamelerin öğrenildiğini beyan ettiği tarihten sonra dahi müdürlüğe başvurarak itiraz etmeyerek işbu davanın açılmasına kendisi sebebiyet vermiş olduğunu, bu sebeple yasa ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları uyarınca davanın kabulü halinde dahi aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, Yargıtay ... Hukuk Dairesi .... tarihli kararının bu kapsamda dikkate alınması gerektiğini, yukarıda ayrıntılı olarak açıkladıkları sebeplerle her bakımdan haksız ve yersiz davanın öncelikle usulden, olmadığı taktirde esastan reddi ile, davacı aleyhine davalı lehine %20’den aşağı olmamak üzere alacağın %50’si oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE:
Dava, Davacının ..i Genel İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise ne kadar borçlu olduğu hususlarına ilişkin davadır.
. Genel İcra Dairesi'nin .... sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ... olduğu, borçlunun ... olduğu, takibin 30.000,00 TL asıl alacak (istenen faiz yıllık reeskont avans), 2.791,44 TL işlemiş faiz, 90,00 TL 0,30 komisyon olmak üzere toplam 32.881,44 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, anlaşılmıştır.
...Tapu Müdürlüğüne, ... C.Başsavcılığına, Sivas C.Başsavcılığına,... İlçe Emniyet Müdürlüğüne,...Tapu Müdürlüğüne, .. Tapu Müdürlüğüne, ... Tapu Müdürlüğüne, .. Tapu Müdürlüğüne, .. 1. İcra Hukuk Mahkemesine, .., .... yazılan müzekkere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2... sayılı ilamı gereğince menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılabileceği anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiş ve esas hakkında karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ... K sayılı kararında “Bölge Adliye Mahkemesince, üçüncü haciz ihbarnamesinin ikinci haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü kişiye onbeş günlük süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borç ile yedinde sayılan malı zorla alınacağının bildirilmesi olduğunu, davalının icra takip dosyasında 3. kişi olan davacıya göndermiş olduğu 3. haciz ihbarnamesinin davacıya ... tarihinde tebliğ edildiği, davanın ... tarihinde açıldığı, İİK.'nun 89-(3) maddesine göre menfi tespit davalarının üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde açılması gerektiği, hak düşürücü nitelikteki bu sürenin re’sen dikkate alınacağı, tebligatların da usulüne uygun yapıldığı, haciz ihbarnamesinin iptali, tebligat tarihinin düzeltilmesi veya iptali için yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde açılmış bir şikayet davasının olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.”(ONANMASINA) denildiği görülmüş olup, davacı tarafça 3. Tebligatın .... tarihinde yapılmasından sonra 15 günlük süre geçtikten sonra ... tarihinde davanın açıldığı ve tebligat usulsüzlüğüne ilişkin olarak da içtihatta açıkça belirtildiği üzere İcra Hukuk Mahkemesinde de dava açılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça davalıya ... Genel İcra Müdürlüğünün 2.. esas sayılı dosyası nedeni ile borçlu olunmadığı belirtilerek dava açılmış ise de, yukarda açıklandığı üzere davacının İİK madde 89/3 gereğince tebligattan itibaren yasal 15 günlük hakdüşürücü sürede dava açmadığı görülmüş olup, mahkememizce tebligat usulsüzlüğüne ilişkin inceleme yapılması yönünde talepte bulunulmuş ise de içtihatta da belirtildiği üzere bu konuda inceleme yapma görevinin İcra Hukuk Mahkemesi’nde olması nedeni ile davacının bu talebi gereğince değerlendirme yapılmamış ve böylece Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, İİK madde 89/3 gereğince davalının tazminat talebinin kabulü ile, dava değeri olan 5.000 TL'nin %20 si oranında tazminat bedelinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-İİK madde 89/3 gereğince davalının tazminat talebinin kabulü ile, dava değeri olan 5.000 TL'nin %20 si oranında tazminat bedelinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan peşin olarak alınan 85,39 TL peşin harçtan mahsubuyla arta kalan 4,69 TL karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yargılama boyunca herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde harcanmayan gider avansının davacıya iadesine,
7-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca davalı lehine takdir edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı....
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.