
Esas No: 2016/1369
Karar No: 2022/882
Karar Tarihi: 26.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1369 Esas 2022/882 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1369 Esas
KARAR NO : 2022/882
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 08/10/2016 tarihinde sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile seyir halinde bulunduğu sırada davalı ...'nın işleteni, diğer davalı Muslu'nun sürücüsü olduğu ... plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü, maddi ve manevi olarak zarara uğradığını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı ... Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulundukları, yetki itirazlarının olduğunu, sorumluluklarının poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Faruk vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece kusur incelemesi yapılması gerektiği, meydana gelen zararda sürücünün kusurunun bulunmadığı, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK'nın 71 ve 2918 Sayılı KTK'nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı) ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası,
-Davacıya ait tedavi kayıtları, davacı ait fotoğraflar
-Kaza tespit tutanağı,
-... Sigorta A.Ş'nin 26/07/2016 tarihli yazısı ve eki poliçe,
-Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğünün 23/02/2017 tarihli yazısı ve eki,
-Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğünün 27/02/2017 tarihli yazısı ve eki,
-Buca İlçe Emniyet Müdürlüğünün 14/03/2017 tarihli yazısı ve eki,
-SGK İzmir İl Müdürlüğünün 14/08/2017, 29/01/2021, 19/04/2021 tarihli yazısı ve
eki,
-Bilirkişi ...'in 31/07/2018 tarihi kusur raporu,
-... ATK'nın 11/09/2018 tarihli maluliyet raporu,
-ATK 2. İhtisas Kurulunun 24/07/2019, 29/05/2020, 26/02/2021 tarihli maluliyet
raporu,
-ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/03/2020 tarihli kusur raporu,
-Davacıya ait nüfus kayıt örnekleri,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 21/01/2021 tarihli yazısı ve eki,
-ATK 2. Üst Kurulunun 21/10/2021 tarihli raporu,
-Aktüer bilirkişi Dr. ....'in 29/05/2022 tarihli aktüerya raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının 08/10/2016 tarihinde kendisine ait ... plakalı araç ile seyir halinde olduğu sırada davalı Muslu'nun sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile manevi zararlarının bulunduğu iddiası ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigorta şirketi, aracın sürücüsü olan davalı Muslu ve aracın işleteni olan davalı Faruk'tan iş bu dava ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı sigortanın zamanaşımı definde bulunduğu, mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, sorumluluğunun poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğu, geçici iş göremezlik ve manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunduğu, davalı Faruk'un ise sürücünün kusuru olmadığını ve talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunduğu, diğer davalı Muslu'nun ise davaya cevap vermediği, davacının iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasında davaya konu tazminat alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, mahkememizin yetkili olup olmadığı, davacının söz konusu kaza nedeniyle bedensel zarara uğrayıp uğramadığı, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ile manevi tazminat talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edilebilecek miktarın ne olduğu, davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı ve davalıların söz konusu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu kazanın davalı sigorta yönünden sorumluluk sigortasından kaynaklandığı, diğer davalılar yönünden ise ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu, bu halde tüm davalılar yönünden davanın birlikte yürütülmesi gerektiği ve mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Davaya konu kazanın İzmir ili, Buca ilçesinde meydana geldiği, davacının İzmir ili Torbalı ilçesinde ikamet ettiği, söz konusu mahallerin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olduğu ve 6100 sayılı HMK' nun 16. maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı ... Sigorta A.Ş' nin yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de, davaya konu kazanın 08/10/2016 tarihinde meydana geldiği, davacının 11/11/2016 tarihinde iş bu davayı ikame ettiği, dava tarihi itibariyle TBK' nun 72 ve KTK'nun 109.maddelerindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi ile 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada davacı, davalı sürücü ve dava dışı üçüncü kişilerin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti için dosyanın mahkememizce kusur bilirkişisine tevdi edildiği, kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen 31/07/2018 tarihli raporda, davalı Muslu'nun davacının şeridine kısmen taşmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği, kazanın meydana gelmesinde asli %75 kusurlu olduğu, davacının ise hızını yol ve mahal şartlarına uydurmadığı, tedbirsiz davrandığı, meydana gelen kazada %25 tali kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraflarca 31/07/2018 tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK dan tarafların itirazlarını karşılar şekilde rapor düzenlenmesinin istenildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 31/03/2020 tarihli raporunda, davalı sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yolun sağını takiben seyrini sürdürmeye gereken özeni göstermediği, karşı yön bölümüne taşarak seyrini sürdürdüğü esnada, karşı yönden gelen davacı sürücü idaresindeki aracın, idaresindeki çekiciye irtibatlı dorsenin sol teker ve gövde kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen olayda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücü ...'ın ise sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken, karşı yönden kendi şeridine taşarak seyreden çekiciye karşı alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığından meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davacının zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda ilk olarak ....'dan maluliyet raporu düzenlenmesinin istenildiği, ... ATK'nın 11/09/2018 tarihli raporunda, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli sakatlık oranının %8, geçici iş göremezlik süresinin ise 1 yıl olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, taraflarca söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce itiraz üzerine dosyanın İstanbul ATK' ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 24/07/2019 tarihli raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %14, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, tarafların bu rapora da itirazda bulundukları, mahkememizce kaza tarihinin 08/10/2016 olduğu gözetilerek bu tarih itibariyle davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve tarafların itirazlarını karşılar şekilde rapor düzenlenmesi gerektiği gerekçesi ile dosyanın yeniden İstanbul ATK'ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 29/05/2020 tarihli raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranının %7, geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, tarafların bu rapora da itiraz ettiği, mahkememizce yargılama sırasında Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, ...... esas, ...... karar sayılı ilamı ile 2918 sayılı KTK'nun 90. Maddesinin bazı hükümlerinin iptal edildiği ve iptal kararı sonrası mevcut duruma göre dava konusu uyuşmazlığın ve davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiği (genel şartlara ilişkin atfın iptal edildiği ve maluliyetin genel hükümlere göre belirlenmesi düşüncesi ile) değerlendirilerek Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor düzenlenmesinin ATK'dan istenildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 26/02/2021 tarihli raporda, 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği ciheti ile, mevcut tıbbi belgelere göre davacının 08/10/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleğinin pazarcılık ve ziraatçılık olduğu kabul olunarak %22 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, Yargıtay 4. Ve 17. (Kapatılan) Hukuk Dairelerinin 2021 yılından itibaren vermiş oldukları kararlarda maluliyet yönünden Anayasa Mahkemesi kararının etkisinin bulunmadığı ve eski uygulamaya devam edileceği yönünde içtihatta bulunulması üzerine mahkememizce ... Üniversitesi ATK'dan alınan 11/09/2018 tarihli maluliyet raporu ile yine mahkememizce İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 29/05/2020 tarihli raporlar arasında çelişki bulunduğu, bu nedenle ... ATK raporu ile ATK 2. İhtisas Kurulu arasındaki çelişkinin kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata göre çözümlenmesi gerektiğinden bahisle dosyanın ATK 2. Üst Kuruluna gönderildiği, söz konusu kaza nedeniyle davacının geçici ve sürekli iş göremezlik durumunun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesinin ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesinin istenildiği, ATK 2. Üst kurulu tarafından düzenlenen 21/10/2021 tarih 1746 karar sayılı raporda ise, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli iş göremezlik oranın %7, geçici iş göremezlik süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tazminat hesabı yapılmak üzere dosyanın doktor aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 29/05/2022 tarihli raporunda davacının SGK kayıtlarına göre ücretinin belirlendiği, SGK tarafından davacıya dava öncesinde yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı, kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu, TRH 2010 yaşam tablosu progresif rant yöntemi uygulanmak suretiyle tazminat hesabı yapıldığı, buna göre kusur değerlendirilmesi yapılmaksızın %7 sürekli maluliyet ve 9 ay geçici iş göremezlik süresine göre davacının geçici iş göremezlik alacağının 12.598,30 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan alacağının 164.776,65 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi, iaşe ve ulaşım giderlerinin toplam 9.746,74 TL olduğu, böylece davacının maddi tazminat alacağının toplam 187.121,69 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacının kendisinin sevk ve idaresindeki araç ile yolda olduğu sırada davalı Muslu'nun sevk ve idaresindeki aracın çarpmasına maruz kaldığı, bu çarpma neticesinde yaralandığı, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde davalı sürücü Muslu hakkında İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı, anılan mahkemece yürütülen yargılama neticesinde davalı Muslu'nun hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verildiği, bu karara karşı istinaf kanın yoluna başvurulduğu ancak başvurunun reddedildiği ve kararın kesinleştiği, mahkememizce alınan 31/07/2018 tarihli kusur raporunda her ne kadar davacıya tali kusur atfedilmiş ise de, mahkememizce İstanbul ATK'dan alınan 31/03/2020 tarihli kusur raporunda davalının asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olarak tespit edildiği, davalı Muslu'nun sevk ve idaresindeki dorsenin davacının şeridine taşması sonucu meydana gelen kazada davacının alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davalı Muslu'nun hızını, aracının özellikleri ile yol ve hava koşullarına göre ayarlamadığı ve meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu kabul edilmesi gerektiği, ATK kusur raporunun meydana gelen kazanın oluş biçimi, kaza tespit tutanağı ve taraf sürücülerin beyanları ile uyumlu olduğu bu nedenle yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, mahkememizce davalıların kusur raporuna ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun 21/10/2021 tarihli maluliyet raporuna göre davacının tüm vücut engellilik (sürekli iş göremezlik) oranının % 7, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, davalılar tarafından bu rapora itiraz edilmiş ise de Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 21/11/2015 tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, özürlülük/engellilik kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu nedenle aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerinin değerlendirilmesinin rapor tarihinde mevcut evrak doğrultusunda kişide mevcut olan arıza ve hastalığa göre yapıldığı, bir raporda mevcut olduğu tespit edilen hastalıkların bir başka raporda iyileşmiş veya vasfı değişmiş olduğundan her iki raporun farklı olabileceği, ayrıca bazı arızaların farklı maddelerde değerlendirilebildiği ve bunun hangi maddede değerlendirileceğine ait kesin yönergeler bulunmadığı, takdirinin hekimin tercihine bırakılmış olduğu, bu nedenle farklı oranlar çıkabildiği, bu durumların yönetmelikten kaynaklandığı, bu nedenle çeşitli kurumlar tarafından daha önce düzenlenmiş engellilik/özürlülük oranı raporlarının objektif olarak değerlendirilemeyebileceği ve çelişkilerden bahsedilemeyeceği, davacının İstanbul ATK ön raporu doğrultusunda mahkememizce yargılama aşamasında hastaneye sevk edildiği ve son sağlık durumunun tespit edildiği, davalıların maluliyete ilişkin iddialarının soyut beyanlara dayandığı, açıklanan nedenlerle ATK Üst Kurul maluliyet raporunun mahkememizce daha önce alınan maluliyet arasındaki çelişkileri giderdiği ve denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre somut olayda davacının maluliyetinin % 7 sürekli iş göremezlik, 9 ay geçici iş göremezlik olarak dikkate alınmasının gerçek zarar ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkememizce alınan 29/05/2022 tarihli aktüer raporuna göre davalının kusur oranı dikkate alınmaksızın davacının geçici iş göremezlik zararının 12.598,30 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan zararının 164.776,65 TL olduğu, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi, iaşe ve ulaşım giderlerinin toplam 9.746,74 TL olduğu, böylece davacının maddi tazminat alacağının toplam 187.121,69 TL olduğu, davalı sürücünün %100 kusurlu olmasına göre davacının tüm maddi zararını talep edebileceği, 6098 sayılı TBK'nın 71, 2918 Sayılı KTK'nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın 07/11/2015-07/11/2016 tarihleri arasındaki dönemde kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının geçici iş göremezlik zararı, sürekli iş göremezlik zararı ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinden sorumlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta tarafından SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik zararının zmms poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunulmuş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları ile söz konusu zararların zmms sağlık teminatı kapsamında olduğunun kabul edildiği, bu nedenle mahkememizce davalı sigortanın bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmediği ve davalının söz konusu zararlardan sorumlu kabul edildiği, ayrıca davalı Muslu'nun da meydana gelen kazada haksız fiil faili olarak diğer davalı ...'nın ise işleten olarak davalı sigorta ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı vekilinin belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği iş bu davada 28/07/2022 tarihli dilekçesiyle ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı davalı sigortadan kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de davalı sigortaya dava öncesinde müracaatının bulunmadığı, davalı sigortanın dava ile temerrüde düştüğü, davalı işleten ve sürücü yönünden ise temerrüdün 6098 sayılı TBK'nun 117.maddesi uyarınca haksız fiil tarihinde gerçekleştiği, ayrıca meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan 31/03/2020 tarihli kusur raporu, İstanbul ATK 2. Üst Kurulundan alınan 21/10/2021 tarihli maluliyet raporu ve 29/05/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporlarının oluşa ve dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı 12.598,30 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklanan zararının 164.776,65 TL, SGK sorumluluğunda olmayan tedavi, iaşe ve ulaşım giderlerinin toplam 9.746,74 TL olduğu böylece davacının toplam 187.121,69 TL maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek amacıyla insan yaşamının kutsallığı çevresinde olayın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına, meydana gelen yaralamanın niteliğine (İstanbul ATK 2. Üst kurulunun 21/10/2021 tarihli maluliyet raporuna göre davacının maluliyetinin % 7 sürekli iş göremezlik, 9 ay geçici iş göremezlik olduğu) davacının yaşına, yaşanan olaydan doğrudan etkilenmesine (dosya içerisinde davacının kaza sonrası gördüğü tedavilere ilişkin fotoğraflardan görüleceği üzere), tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, günün ekonomik koşullarına, hak ve nesafet kurallarına göre meydana gelen kazada sürücü ve haksız fiil faili olarak % 100 kusurlu olan davalı Muslu ile davalı işleten Faruk'un davacının uğradığı manevi zarardan sorumluluğu bulunduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalı sigortadan manevi tazminat isteğinde bulunmuş ise de davalı sigortanın zmms kapsamındaki sorumluluğunun maddi tazminat ile sınırlı olduğu, manevi zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmakla davacının davalı sigortaya ilişkin manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 187.121,69 TL'nin davalı ... ve ... yönünden trafik kaza tarihi olan 08/10/2016, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden ise dava tarihi olan 11/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 30.000,00 TL'nin trafik kaza tarihi olan 08/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacının davalı ... Sigorta A.Ş yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 14.831,58 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.578,71 TL peşin harç ve 635,70 TL ıslah harcı toplamı 3.214,41 TL'nin mahsubu ile bakiye 11.617,17 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı ... Sigorta A.Ş 10.012,00 TL'sinden müştereken ve müteselsilen sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 29,20, TL başvurma harcı, 2.578,71 TL peşin harç, 635,70 TL ıslah harcı, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti, 3.922,00 ATK rapor ücreti, 809,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 9.125,11 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (217.121,69/337.121,69=0,64) 5.876,98 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı ... Sigorta A.Ş 5.064,94 TL'sinden müştereken ve müteselsilen sınırlı sorumlu olmak kaydı) ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı ...'nın yapmış olduğu 100,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (0,36) 36,00 TL'sinin davacıdan tahsili ile davalı ...'ya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/1-4. Maddesi uyarınca 29.068,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 10/1-4 Maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ... ve ...'dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
9-Davalı ... dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının kısmen reddolunan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 3/2 ve 10/1-4 fıkraları uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ...'ya ÖDENMESİNE,
10-Davalı ... Sigorta A. Ş. dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacının kısmen reddolunan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 3/2 ve 10/1-4 fıkraları uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ... Sigorta A. Ş'ye ÖDENMESİNE,
11-6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
12-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosya aslının mahkemesine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022
Katip ....
E İMZA
Hakim .....
E İMZA
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.