
Esas No: 2022/372
Karar No: 2022/822
Karar Tarihi: 26.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 Esas 2022/822 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, davacı işletmeci ile davalı arasında ticari ilişkiye dayalı cari alacak ilişkisi nedeniyle açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası reddedildi. Mahkeme, davalının tacir olmaması nedeniyle işin nispi ticari dava niteliğinde olmadığına hükmederek göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usuldendir reddine karar verdi. TTK'nın mutlak ticari dava kavramını ve nispi ticari dava tanımını açıklayan 4. ve 5. maddeleri detaylı şekilde açıklandı. HMK'nın 114, 115 ve 138. maddeleri gereğince mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmak ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar vermekle yükümlü olduğu belirtildi. Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi veya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin o mahkemede hüküm altına alınacağı belirtildi.
T.C. KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KAYSERİ
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ...
KARAR NO : ...
HAKİM : ...
KATİP : ...
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av....
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ : ...
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/10/2022
Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu ve davalının bu ticari ilişkiden kaynaklı cari alacak ilişkisi nedeniyle müvekkiline şirkete borçlu olmasına rağmen bugüne kadar borcunu ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Kayseri ... Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız, kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden bir sonuç alamadıklarından bahisle öncelikle davalı tarafın mal kaçırma ihtimalinden dolayı davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların kaydına devrine engel olmak için ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasına, yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile Kayseri ... Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına davalıdan tahsiline, ayrıca yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri ... Dairesi'nin ... esas sayılı dosya ile başlatılan ilamsız takibin dayanağı olan cari hesap ekstresinden dolayı müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacı tarafça kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, davanın reddi ile icra takibine konu miktarın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır.
Mutlak Ticari Dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır.
Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır.
TTK’nın gerekçesinde; ticari davalar ile ticari olmayan hukuk davalarını ayırmada kullanılan kıstasın “bir yandan her iki tarafın tacir sıfatı ve uyuşmazlığın konusunu teşkil eden işin bu sebepten dolayı ticari sayılması keyfiyeti, diğer yandan tarafların sıfatına bakılmaksızın sadece işin ticari mahiyeti” olduğu açıklanmıştır.
Bu anlamda bir davanın nisbi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı'nın ... tarih ... sayılı cevabi yazısında; davalı Kahraman Avcı'nın işletme hesabına göre defter tuttuğu ve 2. sınıf tüccar olduğunun bildirildiği görüldü.
Buna göre davalının işletme hesabına göre defter tutan ikinci sınıf tüccar olduğu görülmektedir. Bilindiği üzere, ikinci sınıf tüccar, tacir sayılmamaktadır. Davalının tacir olmaması nedeni ile eldeki davanın nispi ticari dava olmadığı görülmektedir.
TTK'nın 5. maddesine göre aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi, ticari davalara bakmakla görevlidir. Dava konusu uyuşmazlık mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığından, mahkememizin görevi içine girmemektedir. Uyuşmazlığın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi bu davanın yargılamasını yapmakta görevlidir.
HMK'nın 114. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre, görev dava şartıdır. Aynı Kanunun 115/1. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK'nın 138. maddesine göre, mahkeme dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebilir.
Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK'nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK'nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.'nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. (T.C. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi'nin ... esas ... karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.'nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli KAYSERİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE gönderilmesine,
3-HMK.'nun 20. maddesi gereği kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, HMK' nın 331/2. maddesi gereğince, talep halinde dava dosyanın mahkememizce ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal iki haftalık süresi içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. ...
Katip ...
Hakim ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.