Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3659
Karar No: 2017/1056
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/3659 Esas 2017/1056 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/3659 E.  ,  2017/1056 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2016 tarih 2016/138113 sayılı talep yazısıyla;
    Diyarbakır (Kapatılan) 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2007 tarihli ve 1998/128 esas, 2007/284 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 314/2 ve 62 ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına hükümlü ...’nun, bu cezasının 06.06.2015 tarihinde infaz edilmesini müteakip, yasaklanmış haklarının iadesine ilişkin talebi üzerine hükümlünün talebinin kabulü ile mahkumiyet kararı sonucunda yasaklanmış olan hakların iadesine ilişkin aynı Mahkemenin 01.09.2015 tarih ve 1998/128 esas, 2007/284 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
    Diyarbakır (Kapatılan) 5. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün talebinin kabulü ile yasaklanmış hakların iadesine karar verilmiş ise de;
    Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan;
    "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53"üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a-Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b-Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir."
    Şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, hükümlünün mahkum olduğu 6 yıl 3 aylık hapis cezasının 06.06.2015 tarihinde infaz edildiği ve yasaklanmış hakların iadesine ilişkin
    kararın verildiği 01.09.2015 tarihinde 3 yıllık sürenin dolmadığı gözetilerek, talebin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.03.2016 gün ve 94660652-105-21-15510-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur;

    I-OLAY:
    Hükümlü ...’nun yasadışı Hizbullah terör örgütünün üyesi olmak suçundan Diyarbakır (Kapatılan) 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2007 tarih, 1998/128 esas ve 2007/284 karar sayılı ilamı ile 5237 TCK’nın 314/2, 62, 53 58/9, 3713 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezasının da 06.06.2015 tarihinde infaz edildiği hükümlünün yasaklanmış hakların iadesine ilişkin mahkemeye başvurusu üzerine aynı mahkemenin 01.09.2015 tarihli ek kararıyla yasaklanmış hakların iadesine karar verilmiştir.
    Yasaklanmış hakların iadesi için 5352 sayılı Adli Sicil Kanunun 13/A maddesinde öngörülen 3 yıllık sürenin geçmediği gerekçesiyle bu karara karşı Kanun Yararına Bozma yoluna başvurulmuştur.

    II-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
    5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Yasanın 5 ve TCK’nın 62. maddeleri gereğince cezalandırılan hükümlünün yasaklanmış haklarının geri verilmesi koşullarının oluşmadığına ilişkindir.

    III-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
    Yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesini düzenleyen ve suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nın 121. maddesi “Müebbeden hidematı ammeden memnuniyet ve ceza mahkumiyetinden mütevellit diğer nevi ademi ehliyet cezaları memnu hakların iadesi tarikiyle izale olunabilir.” hükmüne yer vermiş, aynı Yasanın 122. maddesi de “(Değişik fıkra 21.11.1990-3679/6 md.) Yukarıdaki maddede yazılı ceza, şahsi hürriyeti bağlayıcı bir cezaya bağlı olduğu halde buna mahkum olan ve işlemiş olduğu cürümden pişmanlık duyduğunu ihsas edecek surette iyi hali görülen kimse, asıl cezasını çektiği veya ceza af ile ortadan kalktığı tarihten itibaren üç ve zamanaşımı ile düşmüş olduğu surette düştüğü tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra memnu haklarının iadesini talep edebilir.
    Eğer bu mahrumiyet ve ıskatı ehliyet cezaları diğer bir cezaya ilaveten tertip olunmamış ise memnu hakların iadesi ancak hüküm ilamının katileştiği tarihten itibaren beş sene sonra istenebilir” biçimindedir.
    01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5352 sayılı Adli Sicil Kanununda
    yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumuna yer verilmemiş iken, 06.12.2006 tarih 5560 sayılı Yasanın 38. maddesi ile, 13/A maddesi 5352 sayılı Yasaya eklenmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi imkanı sağlanmıştır. Aynı Yasanın 13/A maddesi 5352 sayılı Yasaya eklenmek suretiyle yasaklanmış hakların geri verilmesi imkanı sağlanmıştır. Aynı Yasanın 13/A maddesinde; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53"üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
    a-Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
    b-Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.”
    Yasanın açık hükmünden anlaşılacağı üzere;
    1-İşlenen suçun 5237 sayılı TCK’nın dışında genel ve özel ceza içeren kanunlara dayalı olarak verilmesi,
    2-Cezanın infazı tamamlandıktan sonra üç yıllık sürenin geçmiş bulunması,
    3-Bu süre zarfında hükümlünün yeni bir suç işlememiş ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede olumlu kanaat oluşması gereklidir.
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde, kişi kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak belli hakları kullanmaktan yoksun kılınabileceğine yer verilmiştir. Hapis cezasına mahkumiyete bağlı hak yoksunluğu süresiz değildir. Belli bir süre ile sınırlandırılmıştır. Bu sistemde hak yoksunluğu mahkumiyetin kesinleşmesi ile başlayıp mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edecektir. Bu nedenle, yeni TCK’nın sisteminde, yasaklanmış hakların geri verilmesi (Memnu hakların iadesi) ayrıca düzenlenmesine gerek görülmemiştir. Bu husus Adli Sicil Kanununun 10. maddesinin gerekçesinde açıklanmıştır. “Yeni TCK’nın sisteminde cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle bir mahkumiyete bağlı hak yoksunluklarının mahkum olan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür.”
    5237 sayılı 53. maddesindeki düzenleme ve Adli Sicil Kanununun 10. maddesinin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde TCK’nın 53. maddesindeki 5 ve 6. fıkralarındaki suçlar yönünden konulan istisna saklı kalmakla birlikte, ceza mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak yasaklanmış haklar, cezanın tamamen infazına kadar sürecektir. 5237 sayılı TCK’daki suçlar yönünden yasaklanmış hakların iadesine karar vermek zorunlu değildir. Ancak, uygulamada hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bir kısım hakların kullanılmasına sınırlama getirildiği bilindiğinden, bir tespit kararının verilmesi hak kayıplarına ve mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından yararlı olacaktır.
    IV- SONUÇ VE KARAR:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle Diyarbakır (Kapatılan) 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.09.2015 tarih ve 1998/128 Esas, 2007/284 sayılı ek kararının CMK 309/4-C maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA,
    Yeniden yargılama gerektirmeyen bozma nedenine göre, hükümlü ...’ya 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Yasanın 5 ve TCK’nın 62. maddeleri gereğince verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası 06.06.2015 tarihinde infaz edilmiş olduğundan, TCK’nın 53. maddesi gereğince hükümlünün cezasının infazından sonra hak yoksunluğunun bulunmadığının tespitine,
    Dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi