Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 1. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2007 gün ve 2006/755 E.-2007/1125 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Belediye Başkanlığı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.12.2009 gün ve 2009/48009 E.-35609 K. sayılı ilamı ile;
(...2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 9. maddesinde toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kurala bağlanmıştır. Aynı hükme göre, imza tarihinde üye olanlar toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerin taraf sendikası tarafından bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar.
O halde bir TİS"den yararlanmak için işçinin sendika üyesi olması yada dayanışma aidatı ödenmesi gerekir. Davacı sendikadan istifa ettiğine ve dayanışma aidatı ödemediğine göre TİS"den yararlanamaz. Ancak; işveren aynı durumda olan işçilere işlemde 4857 sayılı Kanun 5. Maddesi gereğince nesnel nedenler yoksa farklı işlemde bulunamaz. Söz konusu durumun araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu verilen karar bozmayı gerektirmiştir,...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı Belediye Başkanlığı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işçilik alacağı istemine ilişkindir.
Davacı, 05.05.1983 tarihinden emekli olduğu 15.08.2003 tarihine kadar davalı Belediyede çalıştığını, çalışmasının 15.08.2002-15.08.2003 tarihleri arasında Tanzim Satış Deposunda gece bekçisi olarak ayda 15 gün 18.00 – 08.00 saatleri arasında olmak üzere geçtiğini, çalıştığı süre boyunca yürürlükteki TİS.’in 31 ve 32. md. sinde gece çalışması ve fazla çalışma ücretleri belirtildiği halde, bu ödemelerin yapılmadığını, çalıştığı dönemde 1983-1984-1985-1986-1987 yıllarındaki hak kazandığı yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, 500,00 YTL. gece çalışma ücreti, 500,00 YTL. gündüz fazla çalışma ücreti ve 500,00 YTL. yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; bilirkişi raporunu nazara alınarak, 500,00 YTL. olarak talep edilen gece çalışma ücret alacağının 247,81.-YTL; 500,00-YTL olarak talep edilen gündüz fazla çalışma ücret alacağının 1.503,13.-YTL; 500,00.- YTL olarak talep edilen yıllık ücretli izin alacağının 568,04.- YTL ve dava dilekçesindeki toplam miktarın da 2.318,98.-YTL olarak düzeltilmesini, düzeltilen kısım için düzeltme tarihinden itibaren, dava dilekçesindeki alacaklar için dava tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi oranındaki faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye Başkanlığı cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımı, süre aşımı vb. gibi usuli sebeplerle ve esastan reddini talep ettiklerini, tüm talep ve fer’i alacak taleplerini kabul etmediklerini, davacının taleplerinin tam ve zamanında ödendiğini, talep edebileceği bir alacağı kalmadığını, asil görevinin zaten bekçilik olduğunu, tüm alacaklarını alarak emekli olduğunu, alacağı kalmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinde davacının 15.08.2002-15.08.2003 tarihleri arasında gece bekçiliği yaptığı ileri sürüldüğünden bahisle, talep ile bağlı kalınarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairece, yukarıda belirtilen nedenle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece; önceki gerekçelerle ve ayrıca davacının en son sendika üyeliğinden 29.09.1997 tarihinde çekilmekle beraber, 01.01.1998 tarihinden itibaren aralıksız her yıl ve ay dayanışma aidatı ödediği, bunun davalı işverenin ibraz etmiş olduğu ücret bordrolarından açıkça görüldüğü, davalı tarafın da bu yönde herhangi bir itirazının bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Mahkemenin direnmeye ilişkin kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; sendika üyeliğinden çekilen davacı işçinin, çekişme konusu dönemde dayanışma aidatı ödeyip ödemediği, bunun sonucu olarak TİS. den yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı işverenin ibraz ettiği ücret bordrolarından, davacının uyuşmazlık konusu olan 15.08.2002-15.08.2003 tarihleri arasında ve öncesinde aralıksız her ay dayanışma aidatı ödediği anlaşılmaktadır.
O halde, davacının dayanışma aidatlarını ödediği gerekçesi ile verilen direnme kararı yerindedir.
Ancak, işin esası Özel Dairece incelenmediğinden, dosyanın Dairesine gönderilmesi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde olup, işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 22.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.