17. Hukuk Dairesi 2015/19374 E. , 2018/10010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... Tersane ve Ulaşım San. A.Ş vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 19/07/2010 tarihinde İçdaş A.Ş’de işçi olarak çalışan ve İçdaş A.Ş’ye ait kamyonu kullanan davalı ... sevk ve idaresindeki kamyonla tedbirsizliği ve dikkatsizliği sonucu davacının ayağının üzerinden geçerek feci şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kazadan sonra müvekkilinin 15 gün Biga Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, sonrasında Çanakkale"de tedavisine devam ettiğini, müvekkilinin evinde hiçbir işini yapamadığı gibi kişisel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz durumda olduğundan refakatçi ve bakım ihtiyacı sebebiyle bakıcı tutmak zorunda kaldıklarını ve bu şekilde büyük giderlerinin olduğunu, maddi tazminat talep olunan tedavi, bakıcı, efor ve iş gücü kaybı zarar miktarlarının dava tarihinde kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından, iş bu davanın HMK 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığını, ileride yargılama sırasında zarar miktarı tespit edildiğinde dava miktarını arttırma hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş vekili; davacının daha sonradan iddiasını genişletmesine muvafakatlarının olmadığını,
zamanaşımı itirazlarının olduğunu, talep edilen miktarların fahiş olduğunu, davanın müvekkil şirket aracının zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketine ihbar edilmesini, davanın tüm istemleriyle birlikte reddini savunmuştur.
Davalı ...; kendisinin İçdaş A.Ş’de kamyon söförü olarak çalıştığını, görevinin sadece fabrika sahası içerisinde su dağıtımı olduğunu,Cuma günleri köy içerisine ağır tonajlı araçların girmesinin yasak olmasına rağmen Aksaz köyünde su dağıtımı için görevlendirildiğini, asgari ücretle çalışan bir işçi olarak mecburen emirlere riayet etmek zorunda olduğunu, kazada tek suçlunun fabrika yetkilileri olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 14.246,49 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı ... Tersane ve Ulaşım San. A.Ş vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... Tersane ve Ulaşım San. A.Ş vekilinin zamanaşımına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece kusur yönünden hiçbir inceleme yaptırılmadan Biga Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporuna bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan Biga Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/539 esas, 2012/639 karar sayılı dosyasında verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması ve Adli Tıp Kurumu raporunda oransal kusur belirlemesi yapılmamış olması bakımından sözkonusu rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir.
O halde mahkemece, İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişiden dosyadaki tüm deliller ve ceza dosyası ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları da birlikte değerlendirilerek kusur oranlarının belirlenmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlâl etmesi hali BK m. 46/I’de özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince “Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmaya muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir”. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddî zararın türleri; masraflar, çalışma gücünün kısmen veya tamamen kaybından doğan zararlar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlar şeklinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu"nun 46. maddesinde belirtilen “bütün masraflar” deyimi çok geniş kapsamlıdır. Bu giderlere zarara uğrayanın katlanmak zorunda kaldığı bütün giderler dahildir. Bu bakımdan zarara uğrayanın işlerini görememesi nedeniyle tutmak zorunda kaldığı yardımcı ya da hastabakıcı için ödemek zorunda kaldığı giderleri de isteyebilir. Ayrıca tedavi için yapılan ulaşım giderlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafından bakıcı masrafı, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilmiş, mahkemece aldırılan Çanakkale Devlet Hastanesi Raporunda davacının yumuşak doku lezyonu nedeni ile hayatı tehlikesinin olmadığı, hayati fonksiyonlarının 3. derecede etkilendiği, iyileşme süresinin 16 ay süreceği, ayağındaki kırığın iyileştiği belirtilmiş, mahkemece davacının iyileşme süresinin 16 ay olduğu, bu süre zarfında davacının kendi işlerini göremediği, kendisine tanık olarak beyanı alınan ablası Güler Turna tarafından ücret karşılığı bakıldığı, davacı tarafından hem bakıcı ücreti, hem işgücü kaybı için tazminat talep edilmiş ise de, davacının ev hanımı olduğu, kaza nedeniyle mahrum kaldığı bir gelirinin bulunmadığı, hem bakıcı parası hem de işgörmezlik zararı ödenmesi halinde davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olunacağı gerekçesi ile 16 ay için geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmiş, sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihinde Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, mahkemece aldırılan rapor denetime elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece öncelikle HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda dava dilekçesindeki maddi tazminat taleplerinin ne kadarının geçici iş göremezlik, ne kadarının sürekli iş göremezlik, ne kadarının tedavi gideri ve bakıcı gideri olduğu açıklattırıldıktan sonra, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre rapor aldırılarak geçici işgöremezlik ve sürekli iş göremezlik durumu tespit edilerek, sonucuna göre (talep de gözetilerek) geçici işgöremezlik ve sürekli iş göremezlik süresi yönünden maluliyet tazminatına ve geçici iş göremezlik süresi yönünden bakıcı giderine hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekili ile davalı ... A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Tersane ve Ulaşım San. A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Tersane ve Ulaşım San. A.Ş vekili ile davalı ...’un temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı vekili ile davalı ... A.Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine, 01/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.