Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme - Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Mala zarar verme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2500 Esas 2017/1088 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2016/2500 E.  ,  2017/1088 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak
bulundurulması, Mala zarar verme
Hüküm : 1-)TCK"nın 220/6 ve 314/3. maddeleri yollamasıyla
314/2, 220/6, 31/3, 62, 51/1, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet
2-)TCK"nın 152/1-a, 35/2, 31/3, 62, 51/1. maddeleri
uyarınca mahkumiyet
3-)TCK"nın 174/1-2, 31/3, 62, 52/2-4. maddeleri
uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-)Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Gerekçeli karar başlığında suç adının “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” yerine "Silahlı terör örgütüne üye olma" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiş; suça sürüklenen çocuğun 04.02.2013 tarihli duruşma esnasında 18 yaşını tamamlamadığı gözetilmeden yargılamanın kapalı yerine açık yapılması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuğun örgüt adına işlediği tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçunun hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete"de
yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı ve TCK"nın 174. maddesinde hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 15. maddesi ile yapılan değişikliklerin de açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuğun suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasıfları tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-)Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
a-)Olay tutanağı, tutanak mümzii polis memurlarının beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde devriye görevi yapan polis memurlarının, altı yedi kişilik bir grubun taşlarla yol kapatmaya çalıştıklarını ve ellerinde molotof olduğunu görmeleri üzerine müdahale amacıyla olay yerine yaklaştıkları esnada içlerinde suça sürüklenen çocuğun da bulunduğu grubun taşlı molotoflu saldırıda bulunması şeklinde gerçekleşen eyleminin, suç kastı dikkate alındığında görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-)Kabul ve uygulamaya göre de;
Hüküm tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 65. maddesiyle TCK"nın 152. maddesinin 1. fıkrasında yapılan değişiklik karşısında suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
c-)Bozma nedenine göre; hükümden sonra 06.03.2014 tarih ve 28933 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 12. maddesi ile 5395 sayılı Kanunun 26/2. maddesindeki düzenlemeler ve anılan Kanunun geçici 1/3. maddesinin görev ve usule ilişkin hükümlerin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 13.03.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.