Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5454
Karar No: 2017/3919
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5454 Esas 2017/3919 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5454 E.  ,  2017/3919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/06/2015 tarih ve 2014/982-2015/477 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin ... Bankası ... Şubesi"ne ait, 11.02.2012 keşide tarihli, 0015805 seri numaralı, 4.400,00 TL bedelli çek için 36. İcra Dairesi"nin 2012/3831 sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, keşideci ... A.Ş’nin haciz baskısı ile 4.580,00 TL ve hacizleri kaldırmak için dosyada hesaplanan bakiye 1.591,00 TL"ni de icra dosyasına ödediğini ve çek aslını aldığını ancak çekin müvekkili elinde iken çalınması nedeniyle başlatılan işlemler sonrasında davalı tarafından takibe konulduğunu, borca ve imzaya itiraz edildiğini, çekin çalındığı bilgisi keşideciye bildirildiğinde keşideci tarafından ödeme gününde ödenmiş iken haciz baskısı ile icra dosyasına ödemek zorunda kaldığı 6.171,00 TL"nin mükerrer ödeme olması nedeniyle müvekkili tarafından keşideciye ödendiğini, davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, 6.171 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu çeke ilişkin yapılan tahsilatın müvekkili şirketin hukuken doğan alacağına ilişkin olup, sebepsiz zenginleşme teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... ve ...’nin, ... Elektrik Ltd. Şti’nin yetkilileri olduğu ve faktoring sözleşmesini de kefil sıfatıyla imzaladıkları, ... Elektrik’in yetkilileri ... ve ...’nin, yetkilisi oldukları şirketin ciro ettiği bir çeki daha sonra kendi adlarına birlikte ciro ettiklerinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olacağı, ... ve ...’nin amaçlarının çeki ciro etmek değil, kefil olmak olduğu, faktoring sözleşmesine müteselsil kefil olmalarından mütevellit, bu sözleşme çerçevesinde davalı şirkete ciro edilen çek kapsamında da kefil olduklarını belirtmek amacıyla çek arkasında isim ve soy isimlerini yazıp, imzaladıkları ve çekin davalı şirket tarafından ... Elektrik’den faktoring sözleşmesi kapsamında teslim alındığının kabulü gerektiği, faktoring mevzuatı uyarınca davalı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, ciranta ... Elektrik tarafından ... adına düzenlenen faturanın görülmesi üzerine faktoring işleminin gerçekleştirildiği, bu fatura bedeli ve içeriği ile davalı ... şirketi tarafından ... Elektrik’den teslim alınan çek bedellerinin birbirleri ile örtüştüğü, davalı tarafından gerçekleştirilen faktoring işlemi uyarınca, faktoring sözleşmesi ve ilgili belgelerin tamamının düzenlendiği ve tüm kayıtların davalı ticari defterlerine işlendiği hususu sabit olup, davalı ... şirketinin kötü niyetli olduğunun karşı tarafça maddi deliller ile ispatı gerektiği, davacı tarafça dosyaya bu hususa ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde "Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790"ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür."" hükmü düzenlenmiştir. Zayi olan çek bedelinin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının öncelikle çekin yedinde iken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
    Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, davacı tarafça çekin yedinde iken çalındığı, bunun üzerine keşidecinin çek bedelini ödemesine rağmen davalı tarafından başlatılan icra takibi ve haciz işlemleri nedeniyle haciz baskısı altında yeniden ödeme yapmak zorunda kaldığı, mükerrer olarak ödenen ve keşideciye iade edilen bedelin davalıdan tahsili gerektiği iddiası ile açılan işbu davada, davalı tarafça çekin faktoring işlemi kapsamında alındığı hususunda bir adet fatura sunularak faturaya dayalı alacak karşılığında fatura borçlusundan müşterisine ve ondan da faktoring sözleşmesi doğrultusunda kendisine ciro edildiği savunulmuştur.
    Davalı ... şirketi ile ciranta ... Elektrik Ltd. Şti. arasında 08/08/2011 tarihli faktoring sözleşmesinin imzalandığı, ... ve ..."nin de anılan sözleşmeye müteselsil kefil oldukları öte yandan, davacının dava konusu çekin arkasında ciro imzası bulunan ... isimli şahısla aralarında bir ticari ilişki bulunmadığı, çekteki ciro imzasının sahte olup, bunun tetkik mercii kararı ile de tespit edildiği ve keza bu kişinin sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yargılanarak mahkum olduğunu iddia ettiği, davalı vekilinin 02/01/2014 tarihli dilekçesi ile; ""...müvekkilinin çeki dava dışı borçlu ... ile yapmış oldukları faktoring sözleşmesine binaen ve basiretli bir tacir gibi davranarak taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturayı gördükten sonra teslim aldığı, çekte ... ve ..."den sonra gelen 6. ciranta olup, çeki elinde bulunduran yasal yetkili hamil olduğu, faktoring mevzuatı uyarınca üzerine düşen yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiği, ciranta ... Elektrik Ltd. Şti. tarafından ... adına düzenlenen faturanın görülmesi üzerine faktoring işleminin gerçekleştirildiğini..."" belirttiği, 20/05/2015 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde ise; ""... ... Elektrik Ltd. Şti."nin yetkilileri ... ve ...’nin, yetkili oldukları şirketin ciro ettiği bir çeki daha sonra kendi adlarına birlikte ciro ettiklerinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ... ve ...’nin amaçlarının çeki ciro etmek değil, kefil olmak olduğu, faktoring sözleşmesine müteselsil kefil olmalarından mütevellit, bu sözleşme çerçevesinde müvekkili şirkete ciro edilen çek kapsamında da kefil olduklarını belirtmek amacıyla ve ayrıca şirket kaşesi üzerindeki imzaları belirgin olmadığından çek arkasında isim ve soy isimlerini yazıp imzalamışlardır..."" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda da, davalı şirkete çeki ... Elektrik Ltd. Şti."nin değil, ... ve ... isimli kişilerin en son ciro ettikleri, işbu kişilerin bir üstteki ciranta şirketin yetkili temsilcisi olmalarının sonucu değiştirmeyeceği, dolayısıyla davalıya ciro ve teslimin en son ... ve ... tarafından yapıldığının kabulünün zorunlu olduğu, anılan kişiler ile davalı arasında faktoring ilişkisi bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği, davalı ile çeki kendisine ciro eden şahıslar arasında geçerli bir faktoring sözleşmesi bulunmadığı, fatura borçlusu ... ile faktoring sözleşmesinin müşteri tarafı olan ... Elektrik Ltd. Şti"nin ilişkisinin kuşkulu görüldüğü yönünde görüş bildirilmesi karşısında, dosya kapsamı ve ilgili Yönetmelik ile ..."nın 08/07/2010 tarihli Genelgesi uyarınca sahih ve belge ile tevsik olunan nitelikte bir alacağın varlığı söz konusu olmadıkça bu alacağın faktoring şirketi tarafından temlik alınması mümkün olmadığı gibi, bu nitelikteki bir alacağın ayrıca kambiyo senedine bağlanmış olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, mezkur mevzuat hükmünün, TTK"nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran ve faktoring işlemleri bakımından özel nitelikte bir hüküm niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gerektiği, son ciranta olan gerçek kişilerin davalı ile faktoring sözleşmesi akdeden şirketin yetkilisi olmasının 6762 sayılı TTK"nın 702. maddesi gözetildiğinde, bu tespitin aksine bir durumun varlığını gösterir nitelikte bulunmadığı, bu durumda, davalının kendisiyle faktoring sözleşmesi imzalayan şirketin son hamili olmadığı bir çeki, bu sözleşmeye dayalı olarak iktisap etmiş göründüğünden anılan Yönetmelik ve ... Genelgesi hükümlerine aykırı biçimde gerçekleşen çeki iktisabında ağır kusurlu olduğu nazara alınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi