
Esas No: 2021/1746
Karar No: 2021/9764
Karar Tarihi: 27.10.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1746 Esas 2021/9764 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.10.2019 tarih ve 2019/133 - 2019/262 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53,
58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK’nın 147. maddesi ile değiştirilen ve yine 08.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7078 sayılı Kanunun 142. maddesi ile de kanunlaştırılan CMK’nın 196/4. maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğu gösterilmeden SEGBİS vasıtasıyla savunması alınmasına rağmen, sanığın yargılamanın hiçbir aşamasında itiraz etmeyerek SEGBİS ile savunmasının alınmasını zımnen kabul etmiş olması, savunma esnasında SEGBİS sisteminde savunmayı zafiyete uğratacak kesinti olduğuna dair tespitin bulunmaması, bu yöntemle savunma alınmasının, silahların
eşitliği ve adil yargılanma ilkesi çerçevesinde sanığın savunmasında zafiyet yaratmadığının anlaşılması karşısında, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşditin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.