11. Hukuk Dairesi 2020/190 E. , 2021/6776 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.09.2019 tarih ve 2019/151 E. - 2019/300 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 30.11.2021 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ... Rize Elektrik Üretim Anonim Şirketi"nin ortağı davalının (100 hisse üzerinden 3.95 lik) hissenin 0.95 bölümünü 10.10.2010 tarihinde müvekkiline adi yazılı bir sözleşme ile devretmeyi taahhüt ettiğini, davalı ile sözleşme yaparak 214.000,00 TL olarak anlaştıklarını, bu tutarın 95.000,00 TL’sinin 15.11.2010 tarihinde elden nakit ödendiğini, geri kalan 119.000,00 TL"nin 15.10.2010 - 30.12.2013 tarihleri arasında 11 taksit olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve muaccel oldukları tarihte ödendiğini, müvekkili ile davalının sözleşmeyi düzenledikten sonra şirketin sermaye artışına gittiğini ve müvekkilinin 17.11.2011- 30.11.2013 tarihleri arasında 10.000 TL’si 30.08.2013 tarihinde ödenmek üzere verilen çekle birlikte 42.750,00 TL daha pay devri karşılığı olarak ödemek zorunda kaldığını, netice olarak müvekkilinin 214.000,00 TL + 42.750,00 TL=256.750,00 TL ödediğini, müvekkilinin yapılan sözleşmeye duyduğu inançla vermiş olduğu bu paraya rağmen davalının hisse devirlerini yapmadığını, müvekkilinin hisse devirlerinin yapılmaması neticesinde 29.10.2010 tarihinde yazılı bir şekilde davalıdan on beş gün içerisinde hisse devirlerinin gerçekleştirilmesini aksi halde ödemiş olduğu 256.750,00 TL’nin geri ödenmesini talep ettiğini, mağdur olan müvekkilinin duyduğu şüphe karşısında 05.12.2012 tarihinde Rize 3. Noterliği’nin 14732 Y. nolu ihtarnamesi ile ""davalıya taahhüt etmiş olduğu hisse devirlerinin 1 ay içerisinde yapılmasını ve ticaret siciline tasdikini yaptırmasını aksi halde yasal yollara başvuracağını"" ihtar ettiğini, davalının ise 27.12.2012 tarihinde Rize 1. Noterliği’nin 12190 Y. no"lu ihtarnamesi ile cevap verdiğini, cevabında, müvekkilinin Rinerjinin başlangıç hissesi olarak 100 hisse üzerinden 3.95"lik hissesinin 0.95"lik bölümüne ilişkin parasını ödediğini, fakat kendisinin pay devirlerini yapacağına ilişkin net bir tarih vermediğini, ancak hukuki işlemler tamamlanınca bu durumun netleşeceğini, söz konusu verilen beyan ile ilgili ilerleyen aşamalarda hukuken mümkün kılındığı zaman taraflarına bildirileceğini ve bu hususta gereken işlemlerin yapılacağına yönelik cevap verdiğini, 6762 sayılı TTK 520/5 maddesine göre, ""Payın devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi hüküm ifade" etmeyeceğini, eski ve yeni Türk Ticaret Kanununda paralellik gösteren hükme göre pay devri sözleşmesinin noterde yapılmış olması gerektiğini, fakat davalıyla müvekkili arasında yapılan hisse devri sözleşmesi şartı bakımından noterde yapılmadığını ve adi yazılı bir sözleşme olduğunu, bu sebeple şekil şartına aykırı düzenlenmiş ve geçersiz olan bu sözleşmenin Ortaklar Genel Kurulu’ndan geçmesinin mümkün olamayacağından davalının müvekkilinin ödemiş olduğu 256.750,00 TL’yi sebepsiz yere uhdesinde tuttuğunu iddia ederek 256.750,00 TL sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın ihtarname tarihi olan 05.12.2012 tarihi itibari ile yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 10.10.2010 tarihinde yapılan sözleşmede müvekkilinin, ... Rize Elektrik Üretim A.Ş."de bulunan hisselerin 0.95"lik kısmını davacıya devrettiğini kabul ve beyan ettiğini, ancak davacının hissedarlığının pay defterine ve ticaret siciline tescili hususundaki işlemlerin Nisan 2013 tarihinde yapılacak ... Rize Elektrik Üretim A.Ş. yönetim kurulu toplantısından sonra gerçekleştirileceğini müvekkilinin bizzat davacıya bildirdiğini, ... Rize Elektrik Üretim A.Ş."de hisse devrinin yönetim kurulu kararına bağlandığını, davacı, hissedarlığının yönetim kurulu toplantısından sonra ticaret siciline tescilini kabul ettiği için dava dilekçesinde belirttiği ödemeleri yapmasından sonra şirket faaliyetlerine bizzat katıldığını, müvekkilinin de şirket ile alakalı konularda davacıyı bilgilendirdiğini, davacının şirket faaliyetlerine fiilen katıldıktan sonra kanaatlerince ... Rize Elektrik Üretim A.Ş."ne hissedar olmaktan vazgeçmiş ve hissedarlığının pay defteri ile ticaret siciline tescil edilmediğini fırsat bilerek ödemiş olduğu paranın iadesini sağlamak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını, davacının tarafı olduğu bir sözleşmenin şekil unsurlarını ihtiva etmediğini bahane ederek geçersizliğini ileri sürüp kötü niyetli olarak hak temin etmeye çalışmasının dürüstlük kuralına aykırı nitelik taşıdığı kanaatinde olduklarını, ... Rize Elektrik Üretim A.Ş."nde Yönetim Kurulu’nun 01.04.2013 tarih 8 nolu kararıyla toplantısında hisse devirlerinin gerçekleştirilebileceğine ilişkin karar alındığını, halihazırda davacının resmiyette ... Rize Elektrik Üretim A.Ş." de hissedar olması için herhangi bir engelin 01 Nisan 2013 tarihinden itibaren bulunmadığını, davacının, dava dilekçesinde hisse devri sözleşmesinin şekil şartı bakımından noterce yapılmamış olması nedeniyle sözleşmenin geçersiz olduğunu ve ödediği 256.740,00 TL’nin iadesini talep ettiğini, öncelikle taraflar arasında yapılan sözleşmenin 10.10.2010 tarihinde akdedildiğinin davacı tarafından da ikrar edildiğini, işbu durumda taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın 6762 sayılı Eski Ticaret Kanunu ile Eski Borçlar Kanunu hükümlerine tabii olduğunu, müvekkilinin davacıya hisselerini devrettiği şirketin türünün Anonim Şirket olup gerek Eski Ticaret Kanunu gerekse Yeni Ticaret Kanunu"nun Anonim Şirketlere ilişkin hükümlerinde hisse devirlerinde noterden onay şartı aranmadığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüm şekil şartlarını ihtiva etmesi nedeniyle geçerli olduğunu, taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin varlığı irdelendiğinde sözleşmenin ifasından doğan talep haklarının (hissenin ticaret siciline tescili...) sebepsiz zenginleşme talebini önlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında bağıtlanan 10.10.2010 tarihli hisselerin devrine ilişkin sözleşmede zilyetliğin devredildiğine dair bir ibare bulunmadığı gibi kısa elden teslim şartlarının da oluşmadığı, taraflar arasında geçerli bir devir sözleşmesi bulunmadığı, dolayısıyla geçersiz bir sözleşmeye istinaden tarafların birbirlerine verdikleri edimleri geri vermesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 256.750,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13.153,59 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.