
Esas No: 2017/3921
Karar No: 2017/8140
Karar Tarihi: 06.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3921 Esas 2017/8140 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 957 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili sayılı dava dosyasında, muris muvazaası nedeni ile tapu iptali ve tescil davası açtıklarını ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davalarının 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir.
Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalı paydaşlar ..., ... ve ... tarafından davacı paydaş ... aleyhinde Mahkemesinin 2015/350 Esas sayılı dosyasıyla açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının bulunduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilecek karar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaşlık durumu değişebileceğinden mahkemece, sözü edilen tapu iptali ve tescil davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.