Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16034
Karar No: 2014/2193
Karar Tarihi: 13.02.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16034 Esas 2014/2193 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/16034 E.  ,  2014/2193 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/02/2013
    NUMARASI : 2012/340-2013/93

    Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A RI

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili 06.06.2012 tevzii tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum kaçak su ekibinin Altındağ İlçesi, Akköprü Mahallesi K. K. Caddesi No: .. adresinde yapmış olduğu denetimlerde, kuruma atık su aboneliği olmadan kuyu kuyunun çarşıdaki lavabo ve tuvaletlerde kaçak olarak kullanıldığının tespit edildiğini, adı geçen adreste bulunan Kültür Çarşısı Yöneticiliği adına kaçak atık su tutanakları düzenlendiğini, kurum zararının karşılanmaması sebebiyle Kültür Çarşısı Yöneticiliği hakkında hukuki yollara başvurulduğunu, davalının borçlunun da ilgili tutanakların düzenlendiği tarihte adı geçen çarşıda faaliyet gösteren kişilerden olduğunu, davalı borçlunun aleyhine girişilen kaçak atık su kullanımına ilişkin Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2012/4009 sayılı icra takibine itiraz ederek icra takibinin durmasını sağladığını, borçlu davalının itirazlarının iptali ile icranın devamına, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili 25.06.2012 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, hem tutanak tarihi hemde dayanak mahkeme ilamı incelendiğinde talep edilen alacakların zamanaşımına uğramış olduğunun sabit olduğunu, tutanağı tutan ASKİ görevlilerinin müvekkillerinin kiracı olduğu dükkandan içeri dahi girmediklerini, tutanakta tahlil sonucu kuyu suyu olduğu tespit edilmiştir dendiğini müvekkilinin dükkanında böyle bir tahlil yapılmadığını, tutulan tutanağın ve içeriğinin gerçeklerden uzak ve dayanak olamayacak kadar hatalı olduğunu, çarşı yönetiminin kontrolünde olan lavabo ve tuvaletlerde kullanıldığı iddia edilen atık suya ilişkin cezanın müvekkilinden talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın öncelikle husumet ve zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Yerel mahkemece; davacı taraf davalının kaçak atık su kullandığından bahisle, tutulan tutanak gereğince icra takibi yapıldığını, davacının takip ve davaya konu ettiği, kaçak su kullanma tutanağının 06/12/2007 tarihli olup, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasının bir yıllık yasal süre içerisinde açılması gerektiğini, davacının daha önce takibe konu ettiği ve mahkemenin 2009/14 Esas sayısında görülen davada verilen pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararından sonra dahi kararın kesinleşme tarihi olan 09/06/2009 tarihinden bir yıl sonra dava açmak yada takip yapması gerekirken, takibin bir yılı çok geçtikten sonra 02/04/2012 tarihinden yapıldığını, davalı tarafın usulüne uygun zamanaşımı itirazına itibar edilerek, zaman aşımından davanın reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık; abonelik olmaksızın kaçak atık su kullanımından kaynaklanmaktadır. Mahkemece; eylem haksız fiil kabul edilerek, haksız fiillerde de zamanaşımı süresi bir yıl olduğundan bahisle,davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.
    Tekel niteliğinde bir hizmette bulunan ASKİ’nin fiili veya yasal bir engel bulunmayan hâllerde, atıksu hizmetinden yararlanmak isteyen kişilerle sözleşme yapmak mecburiyeti vardır. Sözleşmenin kurulmasıyla ASKİ, karşı taraf abonenin hizmetine atıksu hizmetini sağlamakla yükümlü olup anılan hizmetten yararlanan kişinin de hizmetin bedelini ödemesi gerekir. Sonuç itibarıyla sözleşmesiz ve kaçak olarak atıksu hizmetinden yararlanan davalının yasal mevzuat uyarınca anılan atıksu bedelini ödemesi gerektiği her türlü kuşkudan uzaktır.
    Davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen bu hizmetten (atık su aboneliği) sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belkide bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak (atık sudan) yararlanmış bulunmaktadır. O hâlde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmelidir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterlidir. Sözleşme benzeri bir ilişkinin kurulduğu kabul edildiğinde zamanaşımı süresinin de bir yıl değil 10 yıl olması gerekir. Aksine bir yaklaşım, dürüst ve ilkeli davranarak sözleşme yaparak normal tüketime ilişkin tarifeye göre ödeme yapan kişilerin aleyhine, kaçak atık su kullananların lehine bir sonuca yol açılarak, kaçak kullananlar korunmuş ve kaçak atık su kullanımı teşvik edilmiş olur ki, bu da hukuken kabul edilebilecek bir ilke değildir. Bunun aksini kabul tipik bir hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Böylesi bir duruma ise hukuk düzeninin izin vermeyeceği aşikârdır. ( 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 2), (Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun; 2000/3-1803 Esas-2000/1813 Karar, 2002/3-100 Esas-2002/68 Karar, 2009/13-461 Esas-2009/495 Karar, 2011/7-690 Esas, 2011/617 Karar, 2012/3-1927 Esas, 2013/1406 Karar, 3. Hukuk Dairesinin; 2000/2965 Esas, 2000/3341 Karar, 2000/6057 Esas, 2000/6244 Karar, 2010/8157 Esas, 2010/10301 Karar sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.)
    Hal böyle olunca; taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişkinin kurulduğu gözönüne alındığında, B.K.’nun 125. maddesine göre zamanaşımı süresi 10 yıldır. Dava tarihi itibarı ile bu süre dolmadığına göre, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi