MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2011
NUMARASI : 2009/550-2011/700

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalılarca kullanılan işyerinde, "sayaç mühürleriyle ve numaratörüyle oynandığı, kayıt yapmadığı sayacın düşük güçle çalıştığı"nın 25.03.2006 ve 07.06.2006 tarihli tutanaklarda saptandığı, 35.342 TL kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiği, davalı tarafça ödenmemesi üzerine, tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istenilmiştir.
Davalı taraf yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.
Dava, kaçak elektrik borcu nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin kaçak elektrik tüketimine ilişkin 13/a maddesi "Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilir." hükmünü içermektedir.
Aynı yönetmeliğin 15.maddesi; kaçak elektrik tespitinin, süresinin tüketim miktarı hesaplamasının ve tahakkukun nasıl yapılacağını açıklamıştır. Buna göre, kaçak elektrik kullanım süresinin belirlenmesi ve tüketim hesaplanması, kaçak kullanım tarihinde yürürlükte bulunan kurul kararına göre yapılması gerekir. EPMH.yönetmeliği ve yönetmeliğin atıf yaptığı EPDK tarafından yayınlanan Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar başlıklı 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararın 1-A, 1-B, 1-C, 1-D ve 1-E maddelerinde, kaçak elektrik kullanımı ve ek tahakkuka ilişkin düzenlemeler çerçevesinde hesaplama yapılmalıdır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; "sayacın kulak mühürleriyle oynanmış olmasının" yönetmeliğin 13.maddesine göre kaçak kullanım sayılacağı açıklanmıştır.
Bilirkişi ön raporunda; "Kurulu gücün her hangibir akım ölçülmemesine rağmen, sözleşme gücü 20 kwh olduğu dikkate alındığında, kaçak kayıt dökümündeki gücün neden 40967 watt üzerinden yapıldığının araştırılması gerektiği" yönündeki açıklaması üzerine, davacı kurum tarafından 17.02.2010 tarihli cevabı yazıda; "işlem dosyasında yer alan 25.03.2006 ve 07.06.2006 tarihli tutanaklarda kurulu güç tespitinin yapılmadığının sayaç muayene tarihi sonrasında görüldüğü ve bu amaçla 04.10.2006 tarihinde mahalde güç tespitinin yapıldığı ve sözkonusu tutanağın yazı ekinde gönderildiği" bildirilmiştir.
Daha sonra alınan bilirkişi ek raporunda; "Kurumca 04.10.2006 tarihinde işyerinde devreden çekilen akımlara göre hesaplama yapılarak bulunan 35.342,14 TL asıl alacak için yapılan hesaplama şeklinin (benzer bir başka olaya ilişkin Kaçak İtiraz Komisyon raporunda): Zapta göre devreden çekilen güç üzerinden tahakkuk yapılmasının doğru olmayacağı için zabıttan sonraki sağlam devreden günlük okuma değeri üzerinden günlük tüketim değeri bulunduğu" denilerek, akımlara göre hesaplanıp belirlenen 35.342,14 TL"nin hesaplama yönteminin, kurumun en yetkili kuruluşu olan Kaçak İtiraz Komisyonunca doğru olmayacağı belirtildiğinden hesaplama; "sayaç takıldıktan sonraki sağlam devre tüketim ortalamasına göre yapılmıştır.
Kaçak elektrik tüketim hesabının yukarıda anılan yönetmelik EPDK kararının ilgili maddeleri uyarınca, tutanak öncesi doğru kaydetmiş olan sayaç değeri bulunmadığına göre işyerindeki kurulu güç üzerinden hesaplanması gerekirken, tutanak sonrası "sayaç takıldıktan sonraki "sağlam devre" tüketim ortalaması dikkate alınarak yapılarak hesaplama ilgili mevzuat hükümlerine uygun değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosya yeniden başka bir uzman bilirkişiye verilerek, davacının davalıdan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve yönetmelik hükümlerine göre yayınlanan usul ve esaslara göre yeniden hesaplanması için rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmadan; toplanan delillere ve yasal düzenlemelere aykırı olarak düzenlenmiş yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.