Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/533
Karar No: 2017/4065
Karar Tarihi: 04.07.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/533 Esas 2017/4065 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/533 E.  ,  2017/4065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/09/2015 tarih ve 2015/478-2015/519 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı, davalı ile aralarında aracılık sözleşmesi olduğunu ve borsada işlem yaptığını, talimatı bulunmamasına rağmen davalının 100 lot hisseyi satışa çıkardığını, hisseyi ...bank"ta bulup üzerine blokaj koydurduğunu, davalının bu hisselerin kendisine ait olduğu iddiasıyla blokajın çözülmesi talepli davasının reddedildiğini ve işbu kararın kesinleştiğini, davalının blokaj nedeniyle de hesabından 310 TL kesinti yaptığını, davalıyla arasında olan uyuşmazlık nedeniyle hisselerini değerlendiremediğini ve zarara uğradığını, ayrıca davalı tarafından açılan haksız davalara icra takiplerine ve hacizlere maruz kaldığını, küçük düşürüldüğünü ileri sürerek 39.000 TL maddi 41.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının satım talimatı ile hareket ettiğini, 100 lot hisseyi satışa çıkardığını ancak davacının haksız yere blokaj koyduğunu, blokajı müvekkilinin kaldırmakla yetkili olmadığını, bu nedenle davacının iddia ettiği zarardan sorumlu olmadığını, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını, dava ve icra takibi yoluyla hukuki hakkını kullandığını savunarak davanın reddini istemiş; karşı davasında, blokeli olan hisselerin satış bedeli olan 940 TL"yi davacıya ödemiş olduğunu, bu tutarın iadesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak; davalının davacıdan satım emri almaksızın 100 lot hissesi satışa çıkardığı, satış bedelinin davacı hesabına gönderdiği için işlemden bir zararın doğmadığı, davacının bloke koyma işleminden sonra davalı tarafından davacı hesabından 310 TL kesinti yapıldığı, bu haksız kesintinin 18.04.2006 tarihinde 316,15 TL olarak geri ödendiği, bu ödemenin öncelikle faizden mahsubu gerektiği, bu durumda 296,82 TL asıl alacak 260,41 TL faiz olmak üzere 557,23 TL maddi zararın bulunduğu, davalının sözleşmeye aykırı işlem yaptığı buna rağmen davacıya karşı dava açıp icra takibi başlatması ve maaşına haciz koydurmasının kişilik hakkını zedeleyici nitelikte olduğu, davalının manevi tazminat talep edebileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 557,23 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı yararına davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin reddine, karşı dava ile ilgili olarak verilen karar kesinleşmiş bulunduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve mahkemenin 24.10.2013 tarihli kararına yönelik davalının zamanaşımı definde bulunduğu temyiz dilekçesinin süresinde olmadığından reddedilmesi ile davacı yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olmasına göre, davalı vekilinin zamanaşımına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, davacıya ait olduğu iddia edilen, borsada işlem gören hisse senetlerinin aracı kurum olan davalı tarafından izinsiz olarak satılması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde verilen karar Dairemizin 31.10.2012 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak bozma ilamında ifade edilen hususlarda yeniden değerlendirme yapılmak üzere yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de, rapor davacının dava dilekçesindeki taleplerini ve bozma ilamında belirtilen eksiklikleri karşılar nitelikte olmadığı gibi bilirkişi heyetinde borsa uzmanı kimse de bulunmamaktadır.
    Davacı, dava dilekçesinde, 1426 TL değerindeki hissesinin davalı tarafından satışa çıkarıldığını, hisselerin üzerine bloke koyduğunu ve hisseler üzerinde uyuşmazlık devam ettiğinden bu hisseleri değerlendiremediğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bilirkişi raporunda ise talep konusu edilmeyen miktarlar yönünden inceleme yapılmış ve davacının toplam 557,23 TL zararı olduğu mütalaa edilmiştir. Bu durumda, dava dilekçesindeki talepler ve Dairemizin 31.10.2012 tarihli bozma ilamı gereğini yerine getirmeyen, uzman kişilerden oluşmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, öncelikle uyuşmazlığın borsada işlem gören hisse senetlerine ilişkin olduğu gözetilerek aralarında borsa işlemleri konusunda uzman bilirkişilerin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 04/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi