17. Hukuk Dairesi 2015/6072 E. , 2018/2219 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (AsliyeTicaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne dair hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait işyerinin 16.07.2011 tarihinde davalı tarafından sigortalandığını, 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle işyerinin ağır hasarlı hale geldiğini, can-mal kaybına sebebiyet verilmemesi için gerekli izinler alınarak yıkıldığını ve yerine yenisinin inşa edildiğini, davalının başvuruyu cevapsız bıraktığını, sigorta bedeli olan 110.000,00 TL.nin ödenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL.nin ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan 01.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, başvuru üzerine görevlendirilen exper tarafından, poliçe hükümlerine göre taşınmazın yeniden inşası için gerekli bedelin belirlendiğini, hasar gören binanın 20 m2 kullanım alanı olan tek katlı yığma kagir (kerpiç) özelliğinde olduğunu, poliçede ise tam kagir olarak belirtildiğini, eskime oranı düşülerek 6.000 TL olarak belirlenen hasar miktarı üzerinden müşterek sigorta (% 80) ve muafiyet klozları (% 2) da uygulanarak tespit edilen 3.764,00 TL hasar tazminatının davacı hesabına çıkartıldığını, davacının tam kargir beyanı nedeniyle sigorta bedeli belirlendiğini ve aşkın sigortanın mevcut olduğunu, gerçek zarardan sorumlu olunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı ... şirketince davaya konu taşınmazın kagir olarak sigortalandığı ve buna göre sigorta bedeli alındığı, sigorta şirketinin taşınmazın kerpiç olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, riziko gerçekleştiğinde davalının işyerinin tapuda kagir olduğu savunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğunu, sigorta şirketinin basiretli bir tacir olarak davranmak zorunda olduğunu, aksi halde bunun sonuçlarına da katlanacağı, bilirkişi raporunda dükkanın kerpiç değil yarı yığma kagir bina olduğunun belirtildiğini, bu açıdan bakıldığında tapuda görünen kaydın gerçeği yansıtmadığını, bu gerekçelerle davalının savunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirildiğini, sigorta bedeli olan 110.000,00 TL.nin %80 oranında davalı ... şirketinin sorumlu olduğu, bunun üzerinden %2 muafiyet dikkate alındığında sigorta şirketinin 86.240,00 TL miktarında sigorta bedeli ödemesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile, davacı vekilinin fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 10.000,00 TL. tazminatın 01/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, deprem rizikosu için de teminat veren Yangın Sigorta Poliçesi gereği, davacının taşınmazında deprem sonucu oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.Davacı taraf, davaya konu depremde ağır hasarlanan, yıkılan ve yenisi inşa edilen işyeri nedeniyle sigorta bedeli olan 110.000,00 TL.nin ödenmesi gerektiğini belirterek, şimdilik 10.000,00 TL.nin davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı sigortacı, poliçe hükümlerine göre belirlenen gerçek zararın 3.764,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; mahkeme ise, davalı savunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirildiğini, sigorta bedeli olan 110.000 TL.nin %80"i oranında davalı ... şirketinin sorumlu olduğu, bunun üzerinden %2 muafiyet dikkate alındığında sigorta şirketinin 86.240,00 TL miktarında sigorta bedeli ödemesi gerektiğini belirtilerek, davanın kabulü ile, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL. tazminatın 01/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar vermiştir.Dosyada içerisinde, deprem teminatının yer aldığı poliçede deprem nedeniyle uğranılan zararların sigortacı tarafından tazmin edilmesi ve hasar miktarının inşaat mühendisi bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğine ilişkin 09.01.2014 tarihli hukukçu bilirkişi raporu ile, 17.08.2014 tarihli dava konusu binanın yarı yığma kagir bina olarak kabul edilerek, yeniden yapım maliyetinin depremin meydana geldiği 2011 yılına göre 5.643,00 TL olduğunun belirlendiği inşaat mühendisi bilirkişi raporunun yer aldığı, yine bu raporda hasarla ilgili sorumlu tutulacak miktarların sigorta hukuku bilirkişisi tarafından belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği, usul ekonomisi gözetildiği belirtilerek, sigorta bedeli 110.000 TL. üzerinden %80 müşterek sigorta ve %2 muafiyet klozları uygulanarak hasar bedelinin mahkemece 86.240,00 TL olarak resen tespit edildiği ve fazlaya dair haklar saklı tutularak 10.000,00 TL. tazminatın 01/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.Davacı tarafa ait olup davalı tarafından sigortalanan binanın, tapu kaydında kerpiç dükkan, poliçede ise tam kagir bina olarak belirtildiği ve faaliyet konusunun kuyumcu, sarraf vb. olarak yazıldığı, dosya kapsamından binada davacının emlakçı olarak faaliyette bulunduğunun anlaşıldığı, dava konusu taşınmazın ... ili, ... ilçesinde bulunduğu, poliçenin ise ..."da düzenlendiği, exper raporu ile DASK poliçesinde yığma kagir, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise yarı yığma kagir bina olduğunun belirtildiği, exper raporuna göre, yığma kagir bina kabulü ile 6.000,00 TL hasar bedeli ile poliçe hükümleri de uygulanmak suretiyle 3.764,00 TL hasar tazminatının belirlendiği, inşaat mühendisi bilirkişi raporunda ise yarı yığma kagir bina kabulü ile poliçe hükümleri uygulanmaksızın yeniden yapım maliyetinin 5.643,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının işyerinin tapuda kagir olduğu savunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında olduğu belirtilerek, dosyadaki raporlar dikkate alınmaksızın resen sigorta bedeli üzerinden % 80 müşterek sigorta ve % 2 muafiyet klozları uygulamak suretiyle karar verildiği, ... ilçesinde bulunan dava konusu taşınmazın sigortasının ... ilinde yaptırılması, emlakçılık faaliyetinin yapıldığı binanın, poliçede kuyumcu-sarraf olarak kullanıldığının belirtilmesi, yine tapuda kerpiç dükkan olarak belirtilen taşınmazın, poliçede tam kagir olarak belirtilmesi hususları ve davalı ... tarafından aşkın sigortaya ilişkin savunma da dikkate alındığında, kararın Yangın Sigortası Genel Şartları B.5 maddesi ile poliçe hükümlerine aykırı olduğu görülmektedir.
Bu durumda mahkemece, davacıya ait olup, depremde ağır hasar görerek yıkılan bina ile ilgili olarak, exper raporu ile cevap dilekçesinden, davalı ... şirketince yığma kagir bina olarak yeniden inşa bedelinden sorumlu olunduğunun kabulü nedeniyle, binanın hasar bedelinin (yığma kagir bina olarak deprem tarihindeki yeniden inşa bedeli) inşaat mühendisi bilirkişi marifetiyle belirlendiği anlaşılmakla, bu miktar ve poliçe hükümleri (% 80 müşterek sigorta ve % 2 muafiyet klozları) gözetilmek ve sigorta hukukçusu bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, davalı ... şirketinin sorumlu olacağı hasar tazminatının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi uygun olmayıp, bozma sebebidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.