17. Hukuk Dairesi 2015/8306 E. , 2018/2226 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların çocukları/kardeşi ..."ın 23.05.2009 tarihinde kullandığı motosikletle yaptığı tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 2.000,00 TL, ...için 2.000,00 TL ve ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiğini ve müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 31.455,74 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren (25.04.2013) işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, dava konusu motosikletin işleteni olan ..."ın sürücünün eylemlerinden dolayı tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile bu davacı yönünden davanın reddine, davacı ... açısından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-6100 Sayılı HMK"nun 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HMK"nın 297/c maddesinde hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir, yine HMK"nun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır. Bu halde mahkeme, taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı karar vermek zorundadır.Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içerisinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunluluğundan kaynaklanmaktadır.Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir. Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerekliliği açıktır.Eldeki davada; kısa kararda, “...Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 26.035,68 TL maddi tazminatın dava tarihinden (25.04.2013) işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı ..."a ödenmesine...” denilmiş, hüküm fıkrasında ise; “Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 31.455,74 TL maddi tazminatın dava tarihinden (25.04.2013) işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı ..."a ödenmesine...” denilmek suretiyle kısa karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır, bu durum usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ... ve ... ile davalı ..."na geri verilmesine, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.