Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8281
Karar No: 2018/2227
Karar Tarihi: 12.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8281 Esas 2018/2227 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8281 E.  ,  2018/2227 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 31.07.2014 tarih, 2014/2512 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 21.10.2014 tarih, 2014/679 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın 16.09.2013 tarihinde müvekkillerinin murisi yaya ..."a çarparak vefatına sebep olduğunu, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş ... için 37.000,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 41.000,00 TL tazminatın tahsilini istemiş, 25.07.2014 tarihli dilekçe ile taleplerini 47.293,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların dayandığı Hukuk Genel Kurulu kararının uygulanma imkanı bulunmadığını, yaya olan müteveffanın bu hükümlerden yararlanamayacağını belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacılar murisinin kazada % 50 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile, eş ... için 44.201,37 TL, ... için 1.988,35 TL. ve ... için 1.103,35 TL tazminatın 23.10.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsiline, diğer davacı taleplerinin reddine dair verilen karara, davalı vekili tarafından kusur yönünden yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından sürücünün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru veya karşılıklı kusurlar ile olsun ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, bu zarar, gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olduğundan desteğin kusurlu olması ve olmaması, destekten yoksun kalanların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden destekten yoksunluk tazminatının sigortacıdan talep edilebileceği, sigortalı araç sürücüsünün ve üçüncü şahıs konumunda bulunan şahsın kusur oranının ne miktarda olduğunun tartışılmasına ve araştırılmasına gerek bulunmadığı, araç sigortacısının, davacılara karşı poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduklarını, kazada başka kişilerin kusuru olsa dahi sigorta şirketinin 3. kişi durumundaki davacılara karşı müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12.maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000 TL"yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000 TL"lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacılardan ... yönünden verilen 1.103,35 TL"lik ve Nesrin için 1.988,35 TL’lik karar kesin niteliktedir. Bu davacılar yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle iş kazası da sayılan dava konusu trafik kazası nedeniyle davacılara SGK tarafından ödenen gelirlerin peşin sermaye değerinin yarısının hesap bilirkişi raporunda düşüldüğünün anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-Dava, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, 16.09.2013 tarihinde davacıların murisi yaya ..."a çarparak vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, kaza tek taraflı kaza niteliğinde değildir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası"nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda, itiraz hakem heyeti kararında; davacıların 3. kişi konumunda bulundukları, yaya olan desteğin kusurlu olup olmamasının davaya etkisi olmadığı, dolayısıyla kusur oranının araştırılmasının gerekli bulunmadığı gerekçesi ile ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2011/17-142 E-2011/411 K sayılı kararı emsal gösterilmek suretiyle davalı ... şirketinin itirazının reddine karar verilmiştir. Olayda, davalı ... şirketinin sigortaladığı araç, davacıların murisi yaya Necmi Altuntaş"a çarpmış ve vefatına sebebiyet
    vermiş olup, çift taraflı kazada davalı ..., yaya ..."ye çarpan aracın ZMMS"si konumundadır. Bu halde ölen yaya murisin mirasçıları olan davacılar, davalı ... karşısında 3. kişi olarak kabul edilemez. Bu nedenle, alanında uzman olmayan sigorta experi bilirkişiden alınan ve davalı ... tarafından itiraz edilen kusur raporunun hükme esas alındığı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yapılan itirazın reddi yönündeki kararın dosya kapsamına uygun düşmediği, Hukuk Genel Kurulu Kararı"nın hatalı değerlendirildiği, dolayısıyla eksik inceleme ile hatalı değerlendirme ile karar verildiği anlaşılmaktadır.Bu nedenle, dosyanın alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetine tevdi edilerek, kaza tespit tutanağı, yol durumu, tanık ifadeleri, resimler, çarpma noktası, ceza davası ve tüm dosya kapsamı birlikte irdelenmek suretiyle, davacılar murisi yaya Necmi ve davalı ... şirketine sigortalı araç sürücünün kusur durumlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti için rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar Muhammet Ali ve Nesrin hakkındaki hükümlerin ayrı ayrı kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davacı ... hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi