
Esas No: 2021/353
Karar No: 2022/800
Karar Tarihi: 13.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/353 Esas 2022/800 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/353 Esas
KARAR NO : 2022/800
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka müvekkilinin ticari hesabından Ek ...’nin ... sayılı tebliğine, TBK 20. Maddesi ve devamı Genel İşlem Koşullarına ve sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını, davalı banka müvekkilinin hesabından Devre Sonu Komisyonu, Eski Komisyon Tahsilatı ve Komisyon Tahsilatı adı altında kesintiler yapıldığı, bu kesintilerin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin ... E. Sayılı dosyası ile takip yaptıklarını davalının takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E. ... K.sayılı gerekçeli kararında ve bilirkişi raporunda belirtildiği gibi alınan ücretin haksız sözleşmeye aykırı olduğu yönünde karar verildiğini ancak ilgili mahkemeye kısmi dava açılmış olduğundan bu ücretlerin iadesine karar verilmediğini belirterek ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda Ticari Avans faizi ile iadesini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacının tacir olup, tüzel kişiliği haiz bir şirket olduğunu, tüketici hukukundan kaynaklanan haklar tacirlere uygulanamayacağını, davacı şirket ile müvekkil banka arasında imza edilmiş Genel Kredi Sözleşmesinin 8.1inci maddesine göre müvekkil bankanın tahsis edilen krediler üzerinden komisyon alma hak ve yetkisi bulunduğunu, müvekkil banka bu hükme istinaden davacıya firmaya yönelik olarak yapmış olduğu kredi limiti yenilemesi ve tahsisine istinaden davacı taraftan komisyon tahsil ettiğini, bankaların Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olması nedeniyle yukarıda belirtildiği şekilde ücret/komisyon alma hakkı bulunduğunu, davacı ile müvekkil banka arasında imza edilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşme olup; sözleşme serbestliği ilkesi ve ahde vefa kuralları kapsamında ele alınması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunun genel işlem koşulları denetimi açısından uygulanması mümkün olmadığını, devre sonu komisyonu, kredi komisyon tahsilatı gibi kredi kullanımına ilişkin tüm masraf komisyonların sebebi ve dayanağının, risk merkezi bildirimleri, sistem kayıtlarının arşivlenmesi, şube ve alternatif dağıtım kanallarından hizmet verilebilmesi ve bunun yanı sıra kredili müşterilerin nakit akış ve kredi ödeme döngüsünün takibi ve oluşturulan risk modelleme çalışmalarına göre müşteri kredi portföyündeki risklilik derecesinin düzenli olarak analiz edilerek verimli bir şekilde yönetilmesi ve diğer hizmetler için ayrılan kaynakların karşılığı olarak tahsil edildiğini, kredi kullandırım komisyon ve masrafları oranları, bankamız tarafından kredi kullanacak tacirlerin kendi durumlarına ve kredi kullanma taleplerine göre belirlendiğini, müşteri ile banka arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin (Bhs) 13. maddesinde yer alan “ücret, masraf, komisyon, sigorta giderleri ve diğer yükümlülükler” düzenlemesi ile Genel Kredi Sözleşmesinin (Gks) 8. maddesinde yer alan “faiz, komisyon, vergi, fon ve masraflar” düzenlemesi ilgili komisyona ilişkin maddeler yer aldığını, ücret uygulamasından önce müşteri bilgilendirmesi yapıldığını, bu müşteriye bildirimin ulaştığı ilgili ekipten teyit edildiğini, davacıdan tahsil edilen kredi kullandırım masrafı ve komisyonu mevzuat ve sözleşmelere uygun olduğundan iddia ve beyanlarını kabul etmediklerini, davacıdan tahsil edilen kredi kullandırım komisyon ve masrafı, mevzuat ve sözleşmelere uygun tahsil edildiğinden iadesi mümkün olmadığı gibi iade talebi yönünden müvekkil banka temerrüde düşmediğinden hiç bir ad ve nam altında faiz istenemeyeceğini, bu nedenle "ticari avans faizi oranında" talep edilemeyeceği gibi faizin başlangıç tarihi ödeme (tahsilat) tarihi olamayacağını, davacının faiz oranı ve başlangıç tarihine yönelik taleplerini kabul etmediklerini belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın usulden ve esastan reddine, %20'den az olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının ... Ltd.Şti., borçlunun ... Bank A.Ş. olduğu, 3.897,17 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür.
Alınan bila tarihli bilirkişi raporunda özetle;taraflar arasında kredi işlemlerinin yürütüldüğü çerçeve sözleşmenin 6098 sayılı TBK'nın yürürlüğü girdiği tarihten sonra düzenlenmesi dikkate alındığında sözleşmenin TBK 20.madddesi
Davacı dava dilekçesi ve ... tarihli açıklama dilekçesi ile takipte talep ettiği alacakları 31.03.2011 tarihli 324,24 TL komisyon tahsilatı, 29.12. 2011 tarihli 608,25 TL komisyon tahsilatı, 30.06.2011 tarihli 523,95 TL komisyon tahsilatı ve 25.02.2011 tarihli 262,50 TL teminat mektup kullandırım komisyonu olarak bildirmiştir. Davacının bildirmiş olduğu 4 ATM dosyası ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde mahkemece komisyon tahsilatı olarak 1780,68 TL nin iadesine karar verildiği bu tutarın içinde davamıza konu 324,24 TL komisyon tahsilatı, 29.12. 2011 tarihli 608,25 TL komisyon tahsilatı, 30.06.2011 tarihli 523,95 TL komisyon tahsilatı kalemlerinin de bulunduğu anlaşılmıştır. Yine mahkemece 530,20 TL teminat mektup kullandırım komisyonu iadesine karar verildiği, bu tutarın içinde davamıza konu 262,50 TL nin de bulunduğu, böylelikle dava konusu kalemlerin tamamı hakkında davalının savunmasında belirttiği şekilde karar verildiği ve davacının kesin hükümle kabulüne karar verilen bu tutarlar yönünden ayrıca mahkeme kararında hükmedilmediğinden bahisle takip yapamayacağı açıktır. Bu nedenle itirazın iptali talebinin reddi gerekir.
Davacı tacir olup bu kalemlerin mahkemece hükmedilmesine rağmen hüküm altına alınmadığını bildirerek takip yapma hakkı bulunmadığından takipte açıkça kötü niyetli bulunduğu, mükerrer tahsilat yapmaya yönelik davranışın kötü niyetli olduğu vicdani kanaatine varılarak davalı lehine kötü niyet tazminatına da hükmetmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-3.897,17 TL'nin %20'si tutarında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 59,30 TL harcın tahsili ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.897,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/10/2022
Katip ...
Hakim ...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.