14. Hukuk Dairesi 2015/17663 E. , 2017/8309 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların ortak murisi adına kayıtlı 2 adet taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiş; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalılar vekilinin dava konusu 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Bir kısım davalılar vekilinin 118 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olayda, bir kısım davalılar vekili, hüküm tarihinden sonra davalılardan ..."nın da vekaletnamesini almış olup temyiz dilekçesinde de dava konusu 118 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evin müvekkili ..."ya ait olduğunu iddia etmiştir.
O halde mahkemece, muhdesatın adı geçen davalıya ait olduğu hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa bu konuda muhdesat iddiasında bulunan davalıya dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, daha sonra gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin dava konusu 123 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmaz yönünden hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27,70 TL"nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin 118 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu taşınmaz yönünden hükmün BOZULMASINA, 09.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.