17. Hukuk Dairesi 2015/13023 E. , 2018/2254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takipler başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu 412 ada 3 parsel 1-2-3-4-5-9-18 nolu bağımsız bölümü 13.04.2009 tarihinde davalı ... "e 310 ada 9 parsel 18 nolu bağımsız bölümü 03.07.2009 tarihinde davalı ..."e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazın raiç bedelini ödeyerek iyiniyetli olarak satın aldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, taşınmazlarını müvekkilinin içinde bulunduğu mali krizi aşmak için sattığını, muvazaalı satışın söz konusu olmadığını belirtmiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazları yatırım amaçlı aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dosyada mevcut belgelere göre;... mah. 412 ada 3 parselde kayıtlı ... adına kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüm ile ... adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin davanın davaya dahil yolu ile katılmaları mümkün olmadığından husumet yokluğu nedeni ile ile reddine, davalılardan ..."nın almış olduğu taşınmazdaki haciz kaydından haberdar olup, vekilinin verdiği cevap dilekçesinde de ... "in kötü niyetli olduğunu ikrar ettiği, bu davalı ile borçlu davalı ..."in daha önceki yıllara dayanan hukuku olduğu, davalı ... vekilinin dilekçesinde de belirtiği gibi satışların gerçek bir satış olmayıp, bu davalının bankalardan kredi almak kastı ile hareket ettikleri, davalıların ... "in mali durumundan haberdar oldukları, dava konusu taşınmazların satış akit tablolarında gösterilen değer ile gerçek değeri arasında oransızlık bulunduğu, ivazlar arasında açık nispetsizlik bulunduğundan bahisle 4 ve 3 nolu bağımsız bölümlere ilişkin davanın reddine, diğer taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Davalı ... vekilinin 26.06.2015 tarihli dilekçe ile temyiz isteminden feragat ettiği anlaşıldığından, anılan davalının temyiz dilekçesinin feragat nedeni ile reddi gerekmiştir.
2-İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Öte yandan, İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Somut olayda, dava konularından 412 ada 3 parsel 4 ve 5 nolu bağımsız bölümler borçlu tarafından 13.04.2009 tarihinde davalı ... "e satılmış, o da 4 nolu bağımsız bölümü 18.12.2009 tarihinde davalı ..."ye, 5 nolu bağımsız bölümü aynı tarihte davalı ..."a satmıştır.Davacı vekili yargılama sırasında verdiği tarihsiz dilekçe ile 4 ve 5 nolu bağımsız bölümler ile ilgili davayı bedele dönüştürdüğünü belirttiğinden ve davalı borçlu ile davalı ... arasında yapılan tasarrufların iptale tabi olduğu tesbit edildiğinden, üçüncü kişi ... "in bu taşınmazları elinden çıkardığı değerleri kadar tazminatla sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Dava konusu 3101 ada 9 parsel hakkında dava açıldığı ve bu parselle ilgili olarak yargılama yapılmasına rağmen kararda 101 ada 9 parsel olarak belirtilmesi de hatalı olmuştur.
4-Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde, alacaklıya takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesi gerekirken, takip konusu alacağı karşılayacak şekilde tasarrufun iptaline karar verilmeside isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeni ile REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ..."ya geri verilmesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.