7. Hukuk Dairesi 2015/6529 E. , 2016/3959 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2- Davacı, davalı işyerinde kalite bölümü teknisyeni olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Mahkemece, kararın gerekçesinde “İş aktinin feshine gelince, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği ispat edilemediği, dolayısıyla davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır” denilirken bir sonraki bentte “ iş akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile bilirkişi ek raporunda hesaplanan alacakları talep edebileceği” yazılarak kararın kendi içinde çelişkili olmasına sebebiyet verilmiştir. Bu husus hatalı olup karar bozulmalıdır.
3- Kabule göre de; mahkemece, dinlenen tanık beyanlarına göre, davacının yurt dışında mesainin günde 11 saat olduğu, dini bayramlar dışında tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve hem yurt içinde hem de yurt dışında ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı kabulüyle yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulmuştur.
Ancak davacı, ... 3. İş Mahkemesinin 2009/1061 Esas sayılı ... dosyasında tanık olarak mahkeme huzurunda “..."de ki işyerinde ise tek vardiya sistemi vardı. Sabah 08,00 da başlıyorduk ancak çıkış saatimiz belli olmuyordu. Fakat her halükarda 10 saat çalışıyorduk. Her gün bu şekilde çalışıyorduk. …Türkiye"de ki işyerinde dini ve milli bayramlarda çalışma olmadı, .. Türkiyedeki işyerinde davacı ve bizler ayda 2 pazar günleri çalışıyorduk. Çalıştığımız pazar günlerine karşılık hafta içi bir başka gün izin verilmiyordu. Fazla mesai olarak ücret ödeniyordu. “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının resmi makam huzurunda verdiği beyan, kendisini bağlar. Bu nedenle davacının alacaklarının hesabında bu beyan dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının ...’deki çalışma süresinin günlük 10 saat olarak alınarak fazla mesai alacağının; yurt içindeki çalışma dönemi yönünden ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapmadığını beyan ettiğinden bu alacak kalemi için sadece ...’deki çalışma süresi ile sınırlı olarak dini bayramlar dışındaki ulusal bayram ve genele tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek ulusal bayram ve genel tatil alacağının; hafta tatili talebi yönünden ise, Türkiye’de ayda iki hafta tatilinde çalışmış olsa da karşılığını aldığını beyan ettiğinden, hafta tatili alacağının da sadece ...’deki çalışma süresi ile sınırlı olarak hesaplanması ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.