Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8155
Karar No: 2018/2265
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8155 Esas 2018/2265 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8155 E.  ,  2018/2265 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkillerinin davalılardan ... Turizm San. Tic. İşl. Ltd. Ortaklığı"na ait, ..."ın sürücüsü olduğu ... plakalı aracın, ..."nün hizmet kusurundan dolayı, müvekkillerinin kardeşleri ve çocukları olan ... "a kusurlu olarak çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek baba ... için 1.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminat; anne ... için 1.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminat; kardeşleri ... ve ... için 25.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/01/2012"den itibaren işleyecek yasal faizi ile, ... Sigorta A.Ş."den sigorta poliçesindeki miktarla sınırlı olmak üzere, diğer davalıların ise tamamının müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 19.461,26 TL"ye yükseltmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 9.524,93.-TL maddi tazminat, davacı ... için 9.936,33.-TL Maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 03/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davacı ... için 5.000,00.-TL, ... için 5.000,00.-TL, ... için 4.000,00.-TL ve ... için 4.000,00.-TL manevi tazminatın davanın açıldığı 01/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    a-Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    2-Davalı ... kamu tüzel kişisi olup görmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı sorumluluğu özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanırken oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanmakta olup bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayanılarak İdari Yargılama Usul Kanunu 2. madde hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikamesi gerekmektedir. (11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)
    Somut olayda, davacı vekili,hizmet kusuru bulunduğunu ileri sürerek davalı ... yönünden hizmet kusuruna dayalı olarak dava açmıştır.Buna göre, görev-yargı yolu yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacak hususlardan olduğundan, mahkemece davalı ... hakkındaki dava tefrik edildikten sonra, bu davalı yönünden idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıkta yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı ... yönünden esas girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    b-Davalı ... Turizm San. Tic.Ltd.Şti.vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    3-İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. Somut olayda davacılar desteğine çarpan aracın davalı ... Turizm Sanayii Tic.Ltd.Şti."ye ait olduğu, ancak davalı aracının 21.12.2011-20.01.2012 tarihleri arasında kira sözleşmesi ile dava dışı ... Ltd Şti"ye kiralandığı dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı ... Turizm San. Tic.Ltd.Şti vekili müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını, kazaya karışan aracının kira sözleşmesi kapsamında ... Ltd. Şti"ye devredildiğini ileri sürmüştür.Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı ... Turizm San. Tic.Ltd.Şti ve dava dışı ... Ltd.Şti arasındaki sözleşme ve taraflar arasındaki uygulaması dikkate alınarak, KTK"nın 3. maddesi kapsamında işleten sıfatının değişip değişmediği, davalı ... Turizm San. Tic.Ltd.Şti"nin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    c-Davalı ... (... ) Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    4-1982 T.C. Anayasasının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280 maddesi hükmüne göre "bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 22/7/2014 havale tarihli hesap bilirkişi raporu davalı ... Sigorta AŞ "ye tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalı ... aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu nedenle mahkemece hesap bilirkişi raporunun ve davacı yanın ıslah dilekçesinin tebliği yapılarak, davalı tarafça incelenmesine olanak sağlanması gerekirken, davalı ... şirketine hesap raporu ve ıslah dilekçesi tebliğ edilmeden bu rapor ve ıslah talebi doğrultusunda davalı aleyhine hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    5-2918 sayılı Yasanın 92. maddesinin (f) fıkrasındaki düzenlemeye göre, davalı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı halde, davalı ... şirketinin de manevi tazminattan (ve manevi tazminata ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretinden) sorumlu tutularak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    d-Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    6-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile
    birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. Maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Belirtilen hususlara göre,olayın meydana geliş şekli ve ölenin yaşı dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    7-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... vekilinin tüm, davalı ... Turizm San.Tic.İşl.Ltd.Şti vekilinin işletenlik sıfatına ilişkin temyiz nedenleri dışındaki sair ve davalı ... (... ) Sigorta AŞ vekilinin maddi tazminat hesabına, faize ve vekalet ücreti miktarına yönelik bulunan sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    Kabule göre de; davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın ZMSS şirketi olup, dosyada davadan önce davalı sigortaya başvuru yapıldığına dair bilgi belge ya da iddia olmadığından, davalı ... şirketi dava tarihinde temerrüte düşmüş olmasına rağmen davalı ... yönünden temerrüt tarihi olarak kaza tarihinin esas alınması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ile davacılar vekilinin tüm, davalı ... (... ) Sigorta A.Ş vekilinin (kusura ilişkin) sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Turizm San.Tic.İşl. Ltd.Şti vekilinin, (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... (... ) Sigorta A.Ş vekilinin, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ... Turizm San.Tic.İşl.Ltd.Şti vekilinin maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik, davalı ... (... ) Sigorta AŞ vekilinin maddi tazminat hesabına ve faize yönelik bulunan, sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan ve aşağıda dökümü yazılı
    1.918,98 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Turizm San.Tic.İşl.Ltd.Şti ile ... (... ) Sigorta A.Ş"ne geri verilmesine, 13/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi