
Esas No: 2013/18707
Karar No: 2014/2484
Karar Tarihi: 19.02.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/18707 Esas 2014/2484 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2013/10-2013/408
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesi ile; davalının davaya konu işyerinde 2007 yılının 3.ayından 2010 yılının 3.ayına kadar V.Mahallesi Muhtarı olarak görev yapmasına rağmen fiilen kullandığı elektrik bedelini ödemediğini iddia ederek kullanılan elektrik bedeline ilişkin faturaların tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptalini ve inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalının uzun yıllardır Veliahmet Mahallesi Muhtarlığını yaptığını, davaya konu aboneliğin davalı adına olmadığını, davalının şahsı ya da muhtarlık adına abonelik başvurusunun da bulunmadığını, davaya konu yerin kendilerine İzmit Belediyesi tarafından tahsis edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; dava konusu edilen borcun V.Muhtarlığı adına olduğu ve aboneliğin muhtarlık adına açıldığı ancak dava edilen kişinin V.A. mahallesi muhtarı olduğu gerekçeleriyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak abone sözleşmelerinde kullanılan elektrik tüketiminden abone ile birlikte fiili kullanıcı da sorumludur. Somut uyuşmazlıkta davacı şirket ile davalı arasında abone sözleşmesi olmadığı mahkemece tespit edildiği için davalının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğu yoktur. Bu noktada davalının fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti önem arz etmektedir.
Davacı vekili dilekçesi ile davalının mahalle muhtarı olarak davaya konu işyerinde görev yaptığını iddia etmiş, davalı ise muhtar olarak görev yapmakta olduğunu kabul etmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; adına abonelik sözleşmesi olmasa da fiili kullanıcının kullanılan elektrik bedelinden abone ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı gözetilerek, kullanım miktarının uzman bilirkişilerce belirlenmesini sağladıktan sonra varılacak sonuç dahilinde bir karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.