Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4284
Karar No: 2017/8453
Karar Tarihi: 14.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4284 Esas 2017/8453 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4284 E.  ,  2017/8453 K.

    "İçtihat Metni"

    ...

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, ... ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, imar uygulamasından önce 198 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1. Kat 2 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün müvekkileri adına kayıtlı olduğunu, bu parselin imar uygulaması sonucu 2038 ada 2 sayılı imar parseli olarak tescil edildiğini, 2 adet kargir ev niteliğinin bu kayda yansıtıldığını; ancak, tapu kaydı oluşturulurken, müvekkillerine ait 198 ada 3 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti tesis edildiğinin dikkate alınmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.

    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın dosya içerisindeki tapu kayıtlarından ve....Müdürlüğünün 17.08.2017 tarihli yazısından anlaşıldığı üzere,... 198 ada 3 parsel, 198 ada 4 parsel ve 198 ada 20 parsel numaralı taşınmazlar, imar uygulaması neticesinde 2038 ada 2 parsel numarası ile 579,00 m2 miktarında "2 Adet Kargir Ev" vasfında 218/2316 hisse ile ..., 109/2316 hisse ile ..., 109/2316 hisse ile ..., 428/2316 hisse ile ..., 1452/2316 hisse ile ... adına tapuya tescil edildiği, imar uygulaması öncesi kat mülkiyeti tesisli 198 ada 3 parselin ise kat mülkiyeti sayfasında ada ve parsel numarası değişikliği ile yüzölçümü değişikliğinin yapıldığı, imar uygulaması işlemine ait 15/08/2001 tarih ... yevmiye numarası ile de kat mülkiyeti tapu kütüğünün beyanlar hanesine "Mülkiyetinde .... oğlu ..."in 428/2316 ve ....u ..."ın 1452/2316 hissesi vardır" beyanının verildiği, 2038 ada 2 parsel numaralı taşınmazın tapu kütüğüne de "taşınmazın mülkiyeti kat mülkiyetine çevrili 3 ve 4 nolu kat mülkiyeti sahifelerine tescilli olup, arsasında ..."in 428/2316 ve ..."ın 1452/2316 mülkiyet payı vardır" beyanının verildiği, imar uygulaması öncesi kat mülkiyeti tesisli 198 ada 3 parselin "2 katlı kargir apartman" vasfında olduğu imar uygulaması sonucu yeni oluşan 2038 ada 2 parselin ise "2 adet kargir ev" vasfı ile tescil edildiği, 198 ada 3 parselde imar uygulamasından önce kat mülkiyeti kurulmuş olması nedeniyle sicil kaydının kapatılarak kat mülkiyeti sayfalarına (3 ve 4 nolu sayfalara) taşındığı; ne var ki, imar uygulamasının sicil kaydı kapatılan parsel üzerinden gerçekleştirildiği; ortada aynı taşınmaza ilişkin sicil kaydı açık mükerrer kayıtların bulunduğu ve "malik" olarakda kayıtların birbirleriyle çeliştiği görülmektedir. O halde, mahkemece davacıya bu çelişkinin giderilmesi için idareye başvurması veya dava açması bakımından süre verilip, çelişki giderildikten sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve kapsamına göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi