Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/8031
Karar No: 2021/246
Karar Tarihi: 19.01.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/8031 Esas 2021/246 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, davacının vekil edeninin sahip olduğu 328 parsel sayılı taşınmaza yapılan beton direk ve tel çekme müdahalesinin önlenmesi talebiyle açılmıştır. Davalı ise dava konusu yerin yol olduğunu ve kadastro paftasında yanlışlık yapıldığını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, davacı tarafından beton direk dikilmek suretiyle oluşturulan kısmın davacıya ait 328 nolu parsel içinde kaldığını tespit ederek davalının gerçekleştirdiği elatmanın önlenmesine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi kararında, mahkemenin gerekçesinde eldeki dava ile ilgisi olmayan, dosya kapsamında bulunmayan bilirkişi raporlarına, bozma ilamına ve ilgisiz taraf işlemlerine yer verildiği belirtilmiş ve yasal gereklilikler göz önünde bulundurularak kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak; Anayasa'nın 141. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-c maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. ve 440/I maddeleri gösterilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2018/8031 E.  ,  2021/246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin 328 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının Kaymakamlığa başvuru yaparak, dava konusu taşınmazla sınır olan 327 parsel sayılı taşınmaz ile 328 parsel sayılı taşınmaz arasındaki yola, vekil edeninin beton direk dikmek ve tel çekmek sureti ile müdahalede bulunduğu gerekçesi ile 3091 sayılı Kanun gereğince tecavüzün önlenmesini talep ettiğini, Kaymakamlıkça tecavüzün men"ine karar verildiğini, taşınmaza ölçüm yapılması sonucu tel çekili olan alanın taşınmaz sınırları içinde kaldığının ve komşu parsele herhangi bir tecavüzünün olmadığının öğrenildiğini belirterek dava konusu taşınmaza yapılan fiili ve hukuki elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu yerin yol olduğunu, kadastro paftasında yanlışlık yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 14.03.2016 tarihli fen bilirkişileri ...ve ... tarafından tanzim edilen raporda belirtilen davacı tarafça beton direk dikilmek suretiyle oluşturulan kısmın davacıya ait 328 nolu parsel içinde kaldığının tespitine ve davalı tarafça gerçekleştirilen elatmanın önlenmesine, davalının başvurusu ile Konya Ereğli Kaymakamlığınca verilen 16.12.2014 tarihli ve 28 nolu kararla oluşturulan muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Bilindiği üzere Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur. Yargıtayın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda, Mahkeme gerekçesinde, eldeki dava ile ilgisi olmayan ve dosya kapsamında da bulunmayan bilirkişi raporlarına, bozma ilamına ve ilgisiz taraf işlemlerine (ıslah gibi) yer verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, Mahkemece yukarıda açıklanan yasa hükümlerine ve içtihada uygun şekilde, kendi içinde tutarlı, maddi olaya ve talebe uygun, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulduğunu söyleyebilme olanağı olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi