
Esas No: 2015/17958
Karar No: 2017/8473
Karar Tarihi: 13.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/17958 Esas 2017/8473 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra İflas Kanunu m. 121’e göre alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi davasıdır.
Davacı, İİK"nın 121 maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak borçlu ...’ın paydaşı olduğu 340, 720, 879 ve 807 parsel numaralı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini istemiştir.
Mahkemece; 340, 720, 879 ve 807 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; dava konusu 807 parseldeki tapu kayıt malikleri davada taraf olarak gösterilmediği gibi, sonradan da davaya dahil edilmedikleri anlaşıldığından, adı geçen paydaşların davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddesi uyarınca hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden ve taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.