MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
UYAP sisteminde yapılan kontrolde suça sürüklenen çocuk ..."ın hüküm tarihinde cezaevinde bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki 2 no"lu bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1- Sanık ..."ın kovuşturma aşamasındaki savunmasında, kendisine iftira atıldığını beyanla atılı suçları işlemediğini belirtmesi ve suça sürüklenen çocuklar ... ile ..."nun ise atılı suçları sanıkla birlikte işlediklerini savunmaları karşısında, suça sürüklenen çocuklar ve sanık arasında menfaat çatışması olduğu nazara alınarak suça sürüklenen çocuklara ve sanığa ayrı müdafii atanarak suça sürüklenen çocuklar ile sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken hepsinin aynı avukat tarafından temsil edilmesi nedeniyle savunma haklarının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 152. maddesine aykırı davranılması,
2- Suça sürüklenen çocuk ..."ın kovuşturma aşamasında istinabe suretiyle alınan 25/05/2012 tarihli savunmasında, müştekinin zararını karşılamak istediğini belirtmesi karşısında, katılanın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına ilişkin zararı tespit edilip suça sürüklenen çocuğun ödemesi gereken miktarla ilgili ödeme yeri gösterilip makul bir süre de tanındıktan sonra sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Katılana ait işyerinden suça sürüklenen çocuklarla birlikte 200 TL para, muhtelif markalarda sigara ve içkiyi çalan sanık ..."ın, kamera kayıtlarından ve suça sürüklenen çocukların beyanlarından tespit edilerek kolluk görevlilerince yakalanmasından sonra, dosya içerisindeki 28.09.2011 tarihli kolluk tutanağı içeriğine göre, suça konu sigaralardan bir kısmını sakladığı yeri kolluk görevlilerine göstererek 10/10/2011 tarihli teslim-tesellüm tutanağına göre katılana 63 paket sigaranın iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, katılandan soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK"nın 62/1. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılıp, sonuç olarak 2 yıl 7 ay 3 gün hapis cezası yerine 2 yıl 6 ay 25 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
5- 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında atılı mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, yeniden kurulacak hükümde suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçu yönünden 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.