Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14073
Karar No: 2017/6654
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14073 Esas 2017/6654 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/14073 E.  ,  2017/6654 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/12/2015 tarih ve 2015/70-2015/380 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 28.11.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı tarafından sigortalanan müvekkiline ait taşınmazdaki ürünün meydana gelen sel baskını ve fırtına nedeniyle hasar gördüğünü, davalı sigorta şirketince zarar karşılığı 12.959,00 TL ödeme yapıldığını, ancak zararın 51.066,14 TL olarak tespit edildiğini ileri sürerek, 38.107,14 TL tazminatın zarar tarihi olan 02/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta poliçesinde yer alan fiyat verim miktarına göre hesaplama yapıldığında oluşan zararın 33.489,01 TL olduğu, bu miktarın teminat kapsamında olduğu, davacıya yapılan ödeme de mahsup edildiğinde davacının zararının 20.530,07 TL olduğu, fakat hüküm fıkrasında sehven davanın tümden kabulüne karar verildiği, hüküm fıkrasının değiştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne 38.107,14 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’nın 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
    Somut olayda, mahkeme kararının gerekçesinde, sigorta poliçesinde yer alan fiyat verim miktarına göre hesaplama yapıldığında oluşan zararın 33.489,01 TL olduğu, davacıya yapılan ödeme mahsup edildiğinde davacının zararının 20.530,07 TL olduğu, fakat hüküm fıkrasında sehven davanın tümden kabulüne karar verildiği belirtilmiş, hüküm fıkrasında da davanın kabulüne, 38.107,14 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmek suretiyle hüküm fıkrası ile karar gerekçesi arasında çelişki oluşturulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi