14. Hukuk Dairesi 2020/3816 E. , 2021/971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/01/2009 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 2885 ada 76 parselde muris ..."in hissedar olduğunu, taşınmazın üzerine tek katlı kargir ev yaptıklarını, belediye tarafından yapılan imar uygulaması ile 30354 ada 14 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını ancak kendileri tarafından yapılan evin 30352 ada 13 parselde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adlarına tapuya tesciline, olmadığı takdirde 8.000,00TL bedelin davalılardan alınıp müvekkillerine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk hükümde, "hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmiş, hükmü, davacılar vekili temyiz etmiş, Dairemizce ""somut olaya gelince; davacıların taşınmazı 13 sayılı imar parselinde kalmaktadır. Maddi olayın gelişme aşamasına göre temliken tescilin mümkün olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Hükmün son paragrafında tapu iptal ve tescilin mümkün olmadığı belirtilmesine rağmen, davacılar tarafından açılmış davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle "hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir."" şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davacılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nın 326. maddesinde, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan vekalet ücretidir.
6100 sayılı HMK"nın 323/ğ maddesi uyarınca, vekalet ücreti de yargılama giderleri arasında yer alır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde de, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Eldeki davada harçlandırılmış dava değerinin 8.000,00TL olduğu anlaşıldığından bilirkişi raporunda belirlenen değer üzerinden nisbi vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Mahkemece vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereği karar tarihine göre maktu olarak takdiri gerekirken nisbi olarak takdir edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Ancak, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 4 numaralı bendinde bulunan “7.802,84” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “3.400.00” ibaresinin yazılmasına, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi