16. Ceza Dairesi 2019/10196 E. , 2021/2339 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağının" kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tesbiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı olarak ByLock tespit ve değ..., ...,... ve ...’a ait teşhis ve ifade tutanaklarının CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması ve gerektiğinde adı geçen şahısların duruşmada tanık sıfatıyla usulüne uygun olarak dinlendikten sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “18.07.2017” yerine Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlığında “17.07.2017”, İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında ise "15.07.2016" olarak gösterilmesi,
3-Sanıktan ele geçen ve el konulan eşyalar hakkında bir karar verilmemiş olması,
4-Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin başkan ve üyelerinin isim ve soyisimleri karar başlığında gösterilmeyerek CMK"nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.