
Esas No: 2017/4166
Karar No: 2017/8658
Karar Tarihi: 21.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4166 Esas 2017/8658 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.08.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın ... yönünden husumetten reddine, manevi tazminat talebinin reddine, elatmanın önlenmesi ve maddi tazminat talebinin kabulüne dair verilen 26.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... İnşaat, ... İnşaat ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.05.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... İnşaat ve ... İnşaat vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ..., ... mah. Mühürdar ...sok. No. 16/1 deki (eski 22/1) taşmmazin malik olduğunu, taşınmazın 01.03.2007 tarihinden beri kiracısız boş olduğunu nüvekkilinin taşınmazının yine ..., ... ...ndi sokak No.28/A adresinde bulunan ve şu anda boş olan m2 si düşük ... Bölge Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan tek katlı prefabrik bir bina o1duğunu, arka kısmında bitişik nizam tarzında olduğunu, ...a ait mülkün komşuları ... İnş. Tic. A.Ş. ye ait binanın da tam arka cephesine denk düşmekte olduğunu, ...ın su şebeke bağlantısının kendilerinin ve ...a ait binanın alt kat depo bölümüne denk gelmekte olduğunu, ... İnş. Tic. A.Ş. ye ait binaya ... Bölge Müdürlüğünden sızan suyun müvekkilinin taşınmazına da 4 senedir ara ara en son 8-9 aydır sürekli geldiğini, müvekkilinin taşınmazına ...dan sızan suyun aşağı, yukarı bir senedir 20-30 cm kadar yükselmekte olduğunuzu sızıntıdan dolayı müvekkilinin taşınmazının rutubet aldığını, ... İnş. ait binanın kullanılmadığını, su ve kanalizasyon bağlantısı olmadığını, zemininden su çıkma ihtimalinde olmadığını, binanın tamamlandığı 2006 yılına kadar hiçbir su problemine rastlanmadığını, müvekkilinin taşınmazının mevcut su sızıntısı problemi ve önceden oluşan zararın halen tazmin edilmemiş olmasından ötürü 01.03.2007 tarihinden beri kiraya verilmediğini, bundan dolayı müvekkilinin ciddi bir ekonomik zarar içinde olduğunu, son alınan aylık kira bedelinin 3,000.-TL olduğunu buna salt kira alacağının 01.03.2007 den sonra taşınmazın kiraya verilebilmiş olsa 123.000.-TL olacağını belirterek mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin men’i, 2.200.-TL tamir masrafının yeniden tespiti, müvekkilinin taşınmazını zarar sebebiyle kiraya verememiş olmasından kaynaklanan yoksun kalınan kar olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.300.-TL nin yasal faiz ve yasal kira artıştan da üzerine eklenerek tahsiline manevi zararlarının tazmini için de 1.000,00.-TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan ... İnş.Tİc. ve San A.Ş. vekili, davacının taşınmazında meydana geldiğini iddia ettiği zararla şirketin doğrudan veya dolaylı olarak bir bağlantısı ve sorumluluğu bulunmadığını, zarar ile müvekkili şirket arasında illiyet bağı bulunmadığını hiç bir şekilde müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunmadığını, nitekim davacının dahi dava dilekçesinde zararın kaynağını diğer davalı ... Müdürlüğüne ait binada gerçekleştirilen su sızıntısı olarak göstermekte olduğunu, davacının 2007 yılından itibaren iddia ettiği olayı engelleyebilecek durumda olduğunu, yaptırdığı tespitten bunun fazla bir maliyet gerektirmediğinin de anlaşıldığını, oysa davacının bunu yapmadığını 4-5 yıl bekleyerek bir nevi zararın artmasına neden olarak kusurlu hareket ettiğini, bu nedenle zararda bizzat davacının kendi kusuru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan ... vekili, ..., ... mah. ......+ndi sok. Eski 28/A yeni 12/A adresinde bulunan 64m2 sahalı taşınmazın 3/4 hissesinin müvekkili idareye ait olup, bilgisayar satış yeri olarak 31.12.2011 tarihine kadar Hülya Yavuzalp’ın kirasında olduğunu, davacı tarafından idareye ait taşınmazdan su sızıntısı olduğu iddiasıyla dava açılmışsa da idarenin teknik elemanlarınca 27.05.2011 tarihinde yerinde yapılan inceleme neticesinde mülkiyeti davacıya ait taşınmazın maruz kaldığı su sızıntısının idareye ait taşınmazdan kaynaklanmadığının tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın ... Gen. Müd. yönünden Husumetten Reddine, maddi tazminat taleplerinin davalı ... İnş. Tic. San. A.Ş. yönünden kısmen kabulü ile 104.490,28..-TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, manevi tazminat taleplerinin reddine, davalılar ... İnş. Tic San ve A.Ş ve ... İnşaat Malzemeleri Taahhüt San. A.Ş yönünden kabulüne, dava konusu davalıya ait inşaatın bodrum katta biriken bodrum kat, temel katın tabanına en uygun bir yerde inşa edilecek 0,60m x0,60mx 0,80 m ölçülerinde beton su toplama çukurlarına (...) duvar diplerinden %2 eğimle yapılacak ortalama 5 cm kalınlığında tesviye betonu ile su toplama çukurunda (...) bodrum tabanındaki suyun birikmesi sonucu biriken suyun yine su toplama çukuruna (...) tesis edilecek muhafaza elektrik sistemli otomatik çalışan ve tahliye amaçlı dalgıç pompa ile dalgıç pompaya eklenen ve yol üzerindeki iski kanalizasyon veya yağmur suyu hattına bağlanacak uygun çap ve vasıftaki PVC Spiral boru ile biriken suyun tahliyesi gerektiği zaman aralığı ile sağlanmasına, bunun için davalı şirketlere 10 gün süre verilmesine, 10 gün içerisinde yerine getirilmediği takdirde davacı tarafından icra yolu ile yerine getirilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili, davalı ... İnş. vekili ve davalı ... İnş. vekili temyiz etmiştir.
MK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz.
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
Somut olayda; 59 ada 15 parsel sayılı davalı parselin tevhid ile 06.12.1990 tarihinde ... İnşaat Ticaret A.Ş. adına tescil edildiği, satış suretiyle 14.09.2004 tarihinde ...adına tescil edildiği, 10.08.2012 tarihinde satış suretiyle ... İnşaat Malzemeleri Taahhüt Sanayi A.Ş. adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, dava dilekçesinde 01.03.2007 tarihi ile 20.08.2010 tarihleri arasında ecrimisil isteminde bulunduğuna göre bu tarihler arasında 59 ada 15 parsel sayılı taşınmazın malikinin ...olduğu anlaşıldığından husumetin ... Haliloğulları"na da yöneltilerek davaya devam edilmesi gerekir.
Ayrıca, mahkemece yapılan keşif sonucunda düzenlenen 05.03.2012 tarihli bilirkişi raporunda su sızıntısına bağlı olarak oluşan hasarların ... Genel Müdürlüğüne ait no:28 adresindeki dükkanın su tesisatındaki bir kaçaktan kaynaklandığı, ayrıca yine davacıya ait binaya bitişik olan ... İnşaat Ticaret A.Ş."ye ait olan natamam binaya merdiven sahanlıklarından ve açık bulunan pencere yerinden içeri giren yağmur sularının bodrum katta birikmesinden kaynaklanmakta olduğu söz konusu hasarın her iki davalının kusurundan kaynaklandığı belirtilmiştir. İkinci keşif sonucunda düzenlenen 12.10.2012 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ve 22.02.2013 tarihli ek raporunda ... Genel Müdürlüğü binasının 1 m3"ün altında su kullandığının tespit edildiği bu nedenle su sızması nedeniyle mütefarik bir kusurunun olmadığı, ... İnşaat A.Ş."ye ait bina ile davacıya ait bina arasında her ne kadar 2,22 m kot farkı bulunsa da ... İnşaat A.Ş."ye ait binanın bodrum katında biriken suların bir su havuzu oluşturduğu, su havuzunda oluşan rutubetin davacıya ait 59 ada 9 parsel üzerindeki bina dış duvarından bina yüksekliğince yükselmesi sonucu iki duvar arasında kalan su buharının bu kesimde yoğuşma yaparak zarara sebep olduğu bildirilmiştir. Üçüncü keşif sonucunda alınan 07.06.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davacıya ait binanın çatısının bir süre önce tamir edildiği, onarımdan önce çatıdan binaya su sızdığının tespit edildiği, sızan yağmur sularının dava konusu binanın duvarını etkilediği, suya ve rutubete karşı gerekli izolasyonların davacının binasında bulunmadığının görüldüğü, ... İnşaat A.Ş."ye ait binanın bodrumunda 20-25 cm yüksekliğinde su birikintisinin mevcut olduğu, bu su tabakasının yer altı suyu veya şebeke suyu olabileceği ancak ... İnşaat A.Ş."ye ait binanın bodrum katı tavan kot yüksekliğinin davacıya ait binanın bodrum katından 2,22 m yükseklikte bulunduğu, bu kot farkı nedeniyle komşu bodrum katta biriken suyun dava konusu binaya ulaşmasının mümkün olmayacağı belirtildikten sonra, ... İnşaat A.Ş."ye ait binanın daha önce davalının bina duvarlarına zarar vermiş olabileceği, %50 kusurlu olabileceği, davacının ise, kendi binasının çatısının tamir ve onarımından önce yağış sularının etkisi nedeniyle kendi binasında hasara sebebiyet verdiği belirtilerek davacının %50 kusurlu olduğu belirtilmiştir. 21.11.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda davalıların yaptığı müdahalenin ne şekilde giderilebileceği hususunda görüş bildirilmiştir.
Mahkemece, yapılan keşifler sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarının kusur tespiti bakımından birbiri ile çelişkili olduğu, bu çelişkinin giderilemediği anlaşılmaktadır. Uzman bilirkişiler ile gerekirse yeniden keşif yapılarak, bütün raporlar irdelenmek sureti ile tapuda yapılan devirler ve inşaat ruhsatları da dikkate alınarak davacının zarar görüp görmediği, zarar meydana gelmiş ise bu zararın sebebi, zararın meydana gelmesinde tarafların kusur oranları ve zarar miktarı kesin bir şekilde saptanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 1480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılar ... İnşaat Ticaret A.Ş. ve ...dan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verdildi.
Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 59 ada 9 parsel sayılı taşınmazda kat mülkiyeti tesis edilmiş olup, davacının tüm bağımsız bölümlerde dava dışı kişiyle birlikte kayden paydaş olduğu; çekişmeli bu taşınmaza komşu 59 ada 6 sayılı parselin ...Vakfı ile dava dışı Hazine adlarına paylı mülkiyet üzere kayıtlı bulunduğu, yine komşu 59 ada 15 sayılı parselin davalı ...Ş. adına kayıtlı iken adı geçen şirket tarafından bina inşaasına başlandığı ve taşınmazın dava tarihinden önce 14.09.2004 tarihinde dava dışı ... ... satış suretiyle devredildiği ve ... tarafından da 10.08.2012 tarihinde dahili davalı ... İnşaat Malzemeleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.ne satış suretiyle temlik edildiği, eldeki davanın ise 20.08.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davacının binasında meydana gelen zarar nedeniyle onarım bedeli ve taşınmazını kiraya verememekten kaynaklanan yoksun kalınan kâr nedeniyle maddi tazminat isteklerinde bulunduğu ve komşu parseldeki inşaatı yapan şirketin zarar verdiğini ileri sürerek husumeti inşaat sahibine yönelttiği açık olup, maddi tazminat isteği bakımından kayıt malikinin davada yeralması zorunluluğu bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle; tazminat talebi yönünden, zarar verdiği ileri sürülen davalı şirket ile kayıt maliği arasında 6100 sayılı HMK.nun 59. maddesinde düzenlendiği üzere zorunlu dava arkadaşlığı yoktur.
Bu durumda; sayın çoğunluğun "mahkemece yapılan keşifler sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacının zarar görüp görmediği, zararın oluşumunda tarafların kusur oranları, zararın giderimine ilişkin önlem yada önlemlerin belirlenmesi" gereğine değinen bozma gerekçesine katılmakla birlikte, davacının maddi tazminat isteği bakımından 59 ada 15 parsel sayılı taşınmazın eski maliğine husumet yöneltilerek davaya devam edilmesi gereğine değinen bozmasına iştirak edemiyorum.