
Esas No: 2015/18450
Karar No: 2017/8729
Karar Tarihi: 22.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18450 Esas 2017/8729 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK. 121. maddesine dayalı alacaklının açtığı ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalı borçlu ... temyiz etmiştir.
1-101 ada 130 parsel yönünden mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle harcın paydaşlardan mirasçılık belgesindeki payları oranında tahsil edileceğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına,
2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; 106 ada 27 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise mahkemece alınan bilirkişi raporlarının hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez. 106 ada 27 parsel sayılı taşınmaz içinde 2 katlı kargir bina bulunan zeytinlik vasfında olup taşınmazın değer tespitinin ziraat mühendisinin katılımı olmaksızın inşaat mühendisi tarafından yapılmış olması doğru olmadığı gibi inşaat mühendisi bilirkişinin de muhdesat oranlamasını usulüne uygun yapmadığı anlaşılmıştır.
O halde dava konusu 106 ada 27 parsel sayılı taşınmaz bakımından ziraat mühendisi, inşaat mühendisi, harita ve kadastro mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan oluşan ortak bir rapor alınmak suretiyle değer belirlenmesi ve yukarıdaki değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle muhdesat oranlaması yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmayla yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle 1 nolu bent uyarınca 101 ada 130 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 27.70 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 2 nolu bent uyarınca 106 ada 27 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, 22.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.