
Esas No: 2014/16328
Karar No: 2015/3736
Karar Tarihi: 17.03.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/16328 Esas 2015/3736 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve dahili davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi yaptığını, senedin zorla ve tehditle alındığını belirterek, müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davadan sonra alacağın bir kısmının davalı tarafından temlik edilmesi nedeniyle ... de davaya dahil edilmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki kira ilişkisi nedeniyle oluşan güvenden kaynaklı olarak müvekkilinin davacıya borç para verdiğini, karşılığında senet aldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı vekili, davacı ve davalı arasındaki ilişkiyi müvekkilinin bilmediğini, davalıdan alacaklı olması nedeniyle temlikname ile dava konusu alacağın bir kısmının temlik alındığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasında kira ilişkisi dışında hukuki ilişki ve yakınlık bulunmadığı, davalının 5 yıllık kira sözleşmesi nedeniyle duyduğu güvenden dolayı borç para verdiğini iddia ettiği, ancak işbu kira sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olmadığı, tanık beyanlarına göre de davacının iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı ve dahili davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı tehditle iradesi dışında senet imzalattırıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tanık beyanlarına dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tanık olarak dinlenen kişilerin görgüye dayalı tehdit olgusunun varlığını gösteren beyanda bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca bu konuda savcılık soruşturmasında da verilen takipsizlik kararı kesinleşmiş olup savcılık dosyası içindeki ifadelerde de tehdit olgusunun varlığına ilişkin delile rastlanılmadığı halde mahkemece kira sözleşmesindeki davacı imzasının davacıya ait olmadığından tehditin varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.