
Esas No: 2022/70
Karar No: 2022/677
Karar Tarihi: 29.09.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 Esas 2022/677 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/70 Esas
KARAR NO:2022/677
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/01/2022
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirketten talep etmiş olduğu bir takım malları satın almak istediğini, müvekkili şirket ile anlaştığını, müvekkili şirket tarafından satışa karşılık faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından üzerine düşen edimler yerine getirilmiş olmasına karşılık davalı tarafından gönderilen fatura bedellerinin ödenmediğini, müvekkili şirketçe borçluya ---kayıtlar ve cari hesaptan kaynaklı toplam ----- alacağın tahsili için müracaat edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine müvekkili şirket adına---- sayılı dosyası ile aleyhine icra takibine girişildiğini ancak takibin davalı borçlunun haksız itirazı neticesinde durduğunu beyanla itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, müvekkilinin alacağının semeresiz kalmaması adına başkaca yapılan yargılamalar ile müvekkili şirketin alacağının--- raporları ile de sübuta erdiği dikkate alınarak davalı adına kayıtlı ---- kişilerdeki hak ve alacakları üzerine iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir/haciz vaazına, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının--- az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından satışa karşılık düzenlenerek davalıya gönderilen faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için --- Esas sayılı dosyasından açılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı istemidir. 6335 sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.'nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK'nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınır. Bilindiği gibi, bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir.Mutlak ticari davalar kanunda sınırlı sayıda sayılmış olup, nispi ticari davalar da her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmelerine ilişkin olması şartına bağlı tutulmuştur. İşyeri olan her şahsın aynı zamanda tacir olduğu söylenemez. ---olup olmadığının araştırılarak görev hususununu değerlendirmek gereklidir. ---- Sayılı kararında;"TTK'nin 12. maddesinde "Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, ---- ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur." hükmü ile anılan Yasa'nın 11. maddesinde "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile ---işletmesi arasındaki sınır, --- çıkarılacak kararnamede gösterilir.” Yine TTK’nın 15. maddesinde de "İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır." düzenlemesi bulunmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamaları gereğince, bir kimsenin --- olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez.--- kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, ----olup olmamak da --- ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez. Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1463. maddesine göre,---tarihinde kararlaştırılıp, ---- tarih ve 26589 sayılı ----yayımlanan, ---Kararında ---ayırımının nasıl yapılacağı belirlenmiştir. 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 sayılı TTK'nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen ----kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden ----kararının uygulanmasına devam edilerek ---- ve ---- ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekecektir. Dosya kapsamı itibarıyla itiraz edenin faaliyetinin --- faaliyetleri sınırında kaldığı, tacir olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, sadece ---mükellefi olmasının tacir sayılmasını gerektirmeyeceği, bu nedenle yukarda açıklanan--- ayrımı konusundaki düzenlemeler doğrultusunda değerlendirme yapılmadan" şeklinde karar verilmiştir.Somut olayda; Mahkememizce ---müzekkereler yazılarak davalının ---kaydının olup olmadığı araştırılmış, ---tarafından verilen cevabi yazıda davalının --- yılında işletme hesabına göre defter tuttuğu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 177. maddesine göre ticari faaliyetinin ---. Sınıf tüccar sınırının altında kaldığının bildirildiği, ---yılına ait beyannamelerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 177/1. Madde kapsamında incelenmesi neticesinde de davalı faaliyetinin esnaf faaliyeti sınırında kaldığının anlaşıldığı, davalının tacir olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla nisbi yahut mutlak ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, HMK'nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK m.114/c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli Mahkemenin --- Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren ---- hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren --- hafta içerisinde --- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.