22. Hukuk Dairesi 2017/26521 E. , 2020/235 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde emekli oluncaya kadar çalıştığı, yıllık izin ücreti ödenmediği, işyerinde mevsimlik iş ya da işçi bulunmadığı, sadece şeker pancarı alım döneminde çalışmadığı, mevsimlik çalışma yapmadığı iddiası ile yıllık izin ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu"nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. 4857 sayılı Kanun"un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Yargıtay ilgili Hukuk Dairelerinin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiştir.Bir işyerinde başlangıçta mevsimlik olarak çalıştırılan ve daha sonra devamlılık arz eden işte çalıştırılan işçinin, mevsimlik dönemdeki çalışması kıdeminde dikkate alınmasına rağmen, yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınmaz. Ancak bu olgu için işçinin mevsimlik çalıştığı belirtilen dönemde yapılan işin gerçekten mevsime bağlı olarak yapılması gerekir. Yapılan iş mevsimlik olmayıp, işçi aralıklı olarak çalıştırılmış ise, mevsimlik işten söz edilemeyeceğinden, bu sürenin de izin hesabında dikkate alınması gerekir. Uygulamada tam yıl çalışılması gereken ve devamlılığı olan bir işte, işçilerin işlerine 1-2 ay ara vererek mevsimlik olarak çalıştıkları birçok olayda gözlemlenmektedir. Tam bir yıldan daha az sürmüş olan bu tür çalışmalarda, mevsimlik iş kriterlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, sırf bir yıldan az çalışma olduğu gerekçesiyle çalışmanın mevsimlik olduğunu kabul etmek doğru değildir. Bir işyerinde iş kolundaki faaliyeti yılın her dönemi yapılıyor, ancak bazı işçiler yılın belirli bir zamanında çalıştırılmakta ise, bu işçilerin aralıklı çalıştıkları kabul edilmelidir. Zira bu durumda yapılan işin mevsimlik iş olarak kabulü mümkün değildir.Somut olayda; davacı işyerinde mevsimlik iş ya da işçi bulunmadığını, sadece şeker pancarı alım döneminde çalışmadığını, mevsimlik çalışma yapmadığını iddia etmiş, davalı ise davacının mevsimlik işçi olarak çalıştığını ve yıllık izin hakkı olmadığını savunmuştur. Dosya kapsamı Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtlarına göre davacının 1982 yılında işe girdiği, daimi kadroya geçtiği 1998 öncesi çalışmalarında muvakkat işçi kampanya işçisi olarak gösterildiği, 1982-1998 yılları arasında sadece 1987 yılında 330 günden fazla çalışma bildirildiği, diğer yıllarda 330 günden az çalışma bildirildiği görülmüştür. Mahkemece davacının davalı kurumda 330 günden fazla çalıştığı yıldan itibaren geçici işçi statüsünde olmayıp yıllık izin hakkına sahip olduğu, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında bu şekilde belirtildiği gerekçesi ile davacının 330 günden fazla çalıştığı 1987 yılından itibaren tüm yıllar için yıllık izine hak kazandığı değerlendirilerek yıllık izin ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak Mahkemece yapılan araştırma yetersizdir. Davacının davalı işyerinde mevsimlik mi aralıklı mı çalışma yaptığı detaylıca araştırılarak tespit edilmeli, mevsimlik çalışma yaptığının anlaşılması halinde, 11 aydan fazla çalışma yaptığı 1987 yılı için davacının sendika üyeliği de göz önünde bulundurularak belirlenecek yıllık izin süresi karşılığı yıllık izin ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalı, aralıklı çalışma yaptığının anlaşılması halinde ise şimdiki gibi karar verilmelidir.Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.