
Esas No: 2015/10711
Karar No: 2016/210
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/10711 Esas 2016/210 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı erkek vekili 12.05.2015 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiğinden temyiz talebinin feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu bulunmuş ve buna bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece, davacı-karşı davalı kadına evi terk etmesi kusur olarak yüklenmiş ise de; erkek tarafından ayrı ev açılmaması nedeni ile kadının bu davranşının kusur olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmıştır. O halde, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus dikkate alındığında Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince, davacı-karşı davalı kadının maddi tazminat talebinin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Mevcut olaylara göre, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davalı-karşı davacı erkeğin tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davacı-karşı davalı kadına atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda, açıklanan nedenlerle karşı davanın reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, kadının davasında verilen boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. O halde, erkeğin davası yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmek ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti konusunda haklılık durumuna göre hüküm kurulmak üzere, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b-c fıkralarında gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacının temyiz talebinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.01.2016 (Pzt.)
.