17. Hukuk Dairesi 2017/5058 E. , 2018/3239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu ... "in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, 26 gün boyunca hastaneye gidiş geliş için masraf yapıp işinden kalan davacıların maddi zararlarından da davalıların sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslahla birlikte toplam 50.838,20 TL. maddi ve 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalı ... vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde davacıların gerçek zararından sorumlu olduklarını, davacılara toplam 22.881,39 TL. maddi tazminatı 26.12.2008"de ödeyip poliçeden doğan sorumluluklarını yerine getirdiklerini, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 6100 sayılı HMK"nun 120. maddesi gereğince, gider avansı yatırması için davacı tarafa verilen iki haftalık kesin süre içinde belirtilen miktar yatırılmadığından, HMK"nun 114/g maddesi uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemiz"in 29.04.2013 tarih ve 2012/9764 Esas- 2013/5824 Karar sayılı ilamı ile; "davacılar vekilinin mazeret bildirdiği 05.10.2011 tarihli oturumda mazeretin kabulüne karar verildikten sonra, 6100 sayılı Yasa"nın 120. maddesi gereğince toplam 393,00 TL. gider avansı yatırması için davacı vekiline yokluğunda iki haftalık kesin süre verildiği, mahkemece verilen kesin sürenin soyut olduğu, uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açıldığı ve olayda dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildiği, bu aşamada sadece HMK’nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde gider avansı istenmesinin yerinde olmadığı, mahkemece usulünce ve eksiksiz verilmiş bir kesin sürenin de olmadığı gözetildiğinde, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile davacı ... için 21.255,53 TL. ve ... için 24.582,67 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminatların 5.000,00 TL"lik kısmına kaza ve bakiye kısmına ıslah tarihinden faiz işletilmesine; davacılar için 20.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacılar desteğinin yaptığı işin ve elde ettiği gelirin usulünce saptanmış olmasına ve tazminat hesabına esas alınan gelirin uygun görülmesine; maddi tazminatın hesabında davacılara ayrılan destek payları kademeli olarak belirlenmemiş olsa da, hesaba esas alınan payların Dairemiz uygulamalarına göre düşük belirlendiği gözetildiğinde, destek paylarının davalı tarafın lehine olacak biçimde belirlenmiş olmasına; davacı tarafın davasını açarken, davalı ... şirketinin poliçe kapsamı ile sınırlı sorumluluğunu talep ettiği gözetildiğinde, manevi tazminat yönünden davalı sigortacıya husumet yöneltmemiş olmasına göre; davalı ... Türk Sigorta Şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.Davalı ..., davacılar murisinin yolcu olduğu aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Somut olayda; davacılar tarafından poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı ... şirketine yapılan başvuruya ilişkin belge dosya kapsamında bulunmamakla birlikte, başvuru yapılması üzerine davalı sigortacı tarafından alınan aktüer raporu gereği, davacılara 26.12.2008 tarihinde kısmi ödeme yapıldığı görülmektedir. Davalı sigortacının başvuru üzerine tam tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetildiğinde, eksik ödenen kısım için, eksik ödemenin yapıldığı tarihten itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilerek temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken, kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Türk Sigorta Şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Türk Sigorta Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. ve 2. bendinde yer alan "5.000,00 TL"sinin kaza tarihi" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine "5.000,00 TL"sinin, davalı ... Türk Sigorta Şirketi için 26.12.2008"den ve diğer davalı için kaza tarihinden" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Türk Sigorta Şirketine geri verilmesine 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.