17. Hukuk Dairesi 2016/870 E. , 2018/3292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; 11.07.2008 tarihinde davacının murisi ... "un yönetimindeki ... plakalı ve davalı şirkete ZMS sigorta poliçesi ile sigortalı ... otobüsü ile ... -... yönünde seyri sırasında ... yönetimindeki ... plakalı kamyonun sağ arkasına otobüsün sol önü ile çarptığını, otobüs sürücüsü ... "un vefat ettiğini bildirerek eşi ... için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 125.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev ve iş bölümü yönünde itiraz ettiğini, zamanaşımı itirazının olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan bilirkişi hesaplamaları ile davacının hak ettiği değerlerin tespit edildiğini, davacının sigorta şirketine müracaatı olmadığı dikkate alınarak dava açıldığı tarihte davalının temerrüde düşmüş olduğu, alacağın da haksız fiile dayalı alacak olması nedeni ile yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 125.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2)Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma tazminatın, kazayı yapan aracın trafik sigortacısı davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dâhilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.Davacılar desteğinin sürücüsü olduğu ve dava konusu kazayı yapan araç için, davalı ... tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 125.000,00 TL olduğu görülmektedir. Davalı ... K.T.K 91.maddesi hükmüne göre davaya konu kazada ölen davacı desteği... ’in yakınlarının talep edeceği tazminatlardan, bu limitle sınırlı olarak sorumludur.
2918 sayılı KTK"nun 96. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerin tazminat taleplerinin, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulması gerektiği" hükme bağlanmıştır.Dosya kapsamına göre; dava dilekçesine ekli veraset ilamından desteğin annesinin sağ olduğu görülmektedir. Davalı ... vekilinin, olayda zarar gören desteğin annesine tazminat hesabında pay ayrılmaması ve destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilme ihtimali bulunduğundan; zararın garameten paylaştırılması gerektiği savunmasına ve ZMSS şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olmasına göre; murisin annesinin tazminat hesabında payı da gözönüne alınarak ve davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu dikkate alınarak trafik poliçesi teminatının, zarar görenlerin zararları oranında garemeten paylaştırılması gerekirken KTK 96. maddesi göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.