Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1417
Karar No: 2018/3295
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1417 Esas 2018/3295 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/1417 E.  ,  2018/3295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete sigortalı ... plakalı ... "ye ait aracın 14.02.2013 tarihinde biriken yağmur suları nedeniyle zarara uğradığını, düzenlenen eksper raporuna göre ... Otomotiv tarafından yapılan onarım bedeline ilişkin 11.259,13 TL tutarındaki faturanın 27.03.2013 tarihinde ödendiğini, zararın sebebinin aşırı miktarda biriken yağış suları olup, davalının görev ve yetkilerini düzenleyen 2560 Sayılı kanunda yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması görev ve yetkisinin davalıya ait olduğunu, bu nedenle sigortalı aracın zarar görmesine neden olan yağmur sularının birikmesinde kusurun davalı ... "ta olduğunu ileri sürerek poliçeden kaynaklanan tazminatın kusurlu davalı şirketten rücu yolu ile ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... Mahallesi ... Sokakta müvekkili idare tarafından hali hazırda işletilmekte olan herhangi bir yağmur suyu drenaj hattı bulunmadığını, henüz yağmur suyu toplama ve drene etme amaçlı bir altyapı bulunmayan bu sokakta biriken yağmur suları nedeniyle oluşan zararda müvekkil idareye atfedilecek herhangi bir kusur da haliyle bulunmadığını, yağmur suyu
    drenaj hattı yapılması ilgili prosedür ile yasal yetkili ve sorumlu idarelerin dilekçe ile bildirildiği, dava dilekçesinde bir tanık beyanına yer verildiğini ve bu beyanda "olay günü çok fazla yağış olup mazgallardan su fışkırdığı" nın belirtildiğini, mazgallardan su fışkırmasının sebebi mazgalların zamanında yeterince temizlenmemesi ve tıkanması sonucu olduğunu, müvekkil idarenin sokaklardaki mazgal temizliğinde herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu yağmur suyu uzaklaştırma hizmeti müstakil müvekkil idareye ait bir görev olmadığından, ilgili belediyesiyle de dava konusu yer ile ilgili olarak yağmur suyu mazgallarının yapım ve bakım yükümlülüğünün de bulunmadığını, bu görev ve sorumluluğunun 5393 ve 5216 sayılı yasalar ve ilgili yönetmeliklerde belirtildiği üzere bu yetkinin belediyelere ait olduğunu iddia ederek davanın görevden, husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın hizmet kusuru nedeniyle tazminat ve rücuen alacak davası niteliğinde olduğu, 2577 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince hizmet kusuruna dayanılarak İdare aleyhine açılacak tam yargı davalarının idari yargı yerinde görülmesi gerektiği davada adli yargı ve mahkememizin görevli olmadığı tüm dosya kapsamı ile belirlendiği gerekçesiyle davacının davasının ve dava dilekçesinin yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dâhil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece resen dikkate alınması gereklidir.TTK.nın 18’inci maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Yasanın 12/II. Maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.6360 Sayılı Kanununun “Büyükşehir Belediyesi Kurulması ve Sınırlarının Belirlenmesi” başlıklı 1. maddesi ;
    “(1)... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... ... , ... , ... , ... ve ... illerinde, sınırları il mülki sınırları
    olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri Büyükşehir Belediyesine dönüştürülmüştür.
    (2) ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... , ... ve ... Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
    (3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
    (4) İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katılmıştır.
    (5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.
    (6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.” biçiminde düzenlenmiştir. Aynı yasanın “Yürürlük” başlıklı 36. Maddesi “(1) Bu Kanunun; a) 1. maddesi; 2. maddesi; 3. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları; 4. Maddesi; 5. maddesi; 6. maddesi; 7. maddesiyle değiştirilen 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi; 5216 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hükmü hariç 13 üncü maddesi; 22 nci maddesi; 25 inci maddesi; 5779 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin değiştirilen ikinci fıkrası hariç 26. maddesi; geçici 1. maddesinin altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onüçüncü, onbeşinci, onaltıncı, onyedinci ve yirmidördüncü fıkraları; geçici 2. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk mahalli idareler genel seçiminde, b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.” şeklindedir. Dolayısı ile 30.03.2014 yerel seçimleri ile ... mülki sınırları, Büyükşehir sınırları kapsamına dahil edilmiş olup, buna göre ... Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü"nün (ASAT) sorumluluğunda kaldığı anlaşılmaktadır.
    ... ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış, ek 6. maddesinde 5363 sayılı ... Su Tesisatının Belediyeye Devri ve İşletilmesi Hakkındaki Kanunu 23.11.1981 de yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.Böylece ... "de 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, bu tarihten sonra 2560 sayılı Kanuna tabi olan ... ’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK."nun 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK."nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17E.1959-15K sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı mevcutsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı yasanın hükümleri karşısında anılan içtihadı birleştirme kararının ... , ... , ... vs. bakımından uygulama alanın kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu hususlar, YHGK’nın 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043K. sayılı içtihadında da aynen kabul edilmiştir.Bu durum karşısında, TTK."nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı... "ın tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi