17. Hukuk Dairesi 2015/18512 E. , 2018/3298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti. ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yapıldığını, takibin sonuçsuz kaldığını, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı 1132 ada 1 parsel ile 1181 ada 16 parseli 06.02.1998 tarihinde davalı ..."e sattığını, onunda 16 nolu parseli 17.04.1998 tarihinde davalı ..."a devrettiğini, 907 ada 3 parseli ise 06.02.1998 tarihinde davalı ..."e onun da 29.04.1998 tarihinde ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti."ne sattığını belirterek bu tasarrufların iptalini istemiş, 1181 ada 16 parselin de davalı ... tarafından 30.03.2007 tarihinde davalı ..."e devredildiğinden bu tasarrufun iptali içinde ayrı bir dava açmış davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin tasarruflardan önce temerrüde düşürülmediğini, diğer davalıları tanımadığını, ayrıca aciz halinin olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Diğer davalılar vekili, müvekkillerinin iyineytli olduklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme ile, Hukukçu bilirkişiden alınan 25/03/2009 tarihli raporda, alıcı davalıların borçlu Mehmet"in kastını bildikleri ve onunla fikir, eylem birliği içinde olduklarının kanıtlanmadığı sonucuna varılmış ise de; borçluya ait taşınmazların takipten (27/11/1998 hesap kesimi) kısa süre sonra rayiç değerinden çok düşük değerlerle satılıp, kısa süre aralıkları ile el değiştirmesi, davalıların bu durumu bilmeleri gerektiği, dava sırasında, sonradan 16 parseli alan ..."ın dahi, hacizle yükümlü olmasına rağmen alış tarihindeki rayiç bedelden çok düşük bedelde alması ve haciz şerhinde bedelin gösterilmemesi, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davalılar arasındaki 3 ayrı parsele ait satış tasarruflarının borçtan kaçınmak amaçlı ve İİK 278/3-2 maddesine davalı bağış hükmünde olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-HMK"nun 305 -306 maddelerine göre hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa veya birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, hükmün icrasına kadar kararı veren mahkemeden tavzih edilmesi istenilebilir. Ancak, bu yolla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
Somut olayda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde daha sonra davanın kabulü şeklinde değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan tavzih kararının kaldırılması gerekmiştir.
2-Davalının davanın esası ile ilgili temyizine gelince:
a-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konusu taşınmazların borçlu tarafından 06.02.1998 tarihinde davalılar... ve ... "e yapılan satışlarda, tapudaki satış değerleri ile gerçek değerleri arasında bir mislini aşan fark
bulunması nedeni ile İİK"nun 278/3-2 maddesi gereğince iptali gerekmesine, davalı ..."un taşınmazı davalı ..."ten alan dördüncü kişi olmasına rağmen satın aldığı 1181 ada 16 parselde borçlu ile birlikte hissedar olmaları nedeni ile birbirlerini tanıdıkları anlaşılmış bulnmasına göre davalılar ..., ..., ... ve ... vekili"nin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.Somut olayda, davalı ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti, yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.Davalı ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti, dava konusu 907 ada 3 nolu parseli üçüncü kişi ... "ten satın alan dördüncü kişi konumundadır. Anılan şirket yönünden davanın kabul edilmesi için borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını yani kötüniyetinin ispatlanması gerekir. Oysa davacı alacaklı tarafından bu hususta sunulmuş bir delil ispat bulunmamaktadır.Bedel farkı ikinci ve üçüncü satışlar için iptal nedeni değildir.Bu halde, mahkemece davalı ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddi ile davalı ..."in taşınmazı sattığı 29.04.1998 tarihindeki değer kadar tazminatla sorumlu olduğuna karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
c-Davanın kabulü halinde, her bir tasarrufun taraflarının tasarrufa konu satış bedeli ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o değer üzerinden ayrı ayrı borçlu, üçüncü ve varsa dördüncü kişilerin müteselsilen vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... , ... ve ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti vekili"nin tavzih tararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile tavzih Kararının kaldırılmasına, 2-a)bendine göre ..., ..., ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, b) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti vekili ile c) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., Halil İbrahim Ürgen ve ... vekili"nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Yedek Parça San. Tic. Ltd. Şti., ..., ..., ... ve ... "e geri verilmesine 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.