11. Ceza Dairesi 2017/13635 E. , 2017/5745 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında 2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında işlenen suç hakkında; beraat
Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında işlenen suç hakkında beraat; 2007, 2008, 2009 takvim yıllarında işlenen suç hakkında mahkumiyet
I- Katılan vekilinin temyiz isteminin sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik olduğunun kabulü ile yapılan temyiz incelemesi;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan; sanık ... hakkında "2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçu" yönünden ise verilen hükümlerde toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında "2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesi;
Sahte fatura düzenlemek suçunda suçun maddi konusunun fatura oluşu, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de, alım-satım ya da hizmet ifasının belgesi olan faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması ve sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi ve suç tarihinin belirlenebilmesi bakımından; her takvim yılına ait kanaat verecek sayıda suça konu fatura asılları ya da onaylı suretlerinin duruşmaya getirtilip incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturalardaki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
III- Kabule göre de;
a) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca sonuç cezanın 4 yıl 4 ay15 gün yerine sanığın lehine olacak şekilde 3 yıl 16 ay 15 gün olarak belirtilmiş olması,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.