11. Ceza Dairesi 2017/13789 E. , 2017/5759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Sanık ... hakkında "defter ve belge ibraz etmeme" suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca temyizinin mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu cihetle, sanığın vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 5271 sayılı CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca başvurusunun itiraz dilekçesi olarak kabulü ile gereğinin mahallinde takdir ve ifası için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B)Sanık ... hakkında "defter ve belge ibraz etmeme" suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekili ile sanığın temyiz itirazları ile sanıklar ... ve ... hakkında 2007 ve 2008 yıllarında sahte belge kullanma suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin ve sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık ... hakkındaki defter ve belge ibraz etmeme suçu yönünden;
Sanığın yetkilisi olduğu ...İnşaat Turz. Nak. Ltd. Şti.’ye ait 2007-2008 takvim yıllarının defter ve belgelerinin ibrazına ilişkin 16.02.2012 tarihli yazının sanıklardan ...’e 22.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği, sanık ... adına çıkarılan tebligatın ise bila tebliğ iade edildiği, defter ve belge ibraz etmeme suçunun oluşması için isteme yazısının sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi ya da sanığın defter ve belgeleri ibraz edemeyeceğine dair beyanının olması ve dosyada bir bilgi veya belgenin bulunması gerektiği dosya kapsamından böyle bir durumun anlaşılmadığı gibi istem yazısının sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğine dair bir tebligat bulunmadığı, bu nedenle atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanıklar hakkında 2007 ve 2008 yıllarında sahte belge kullanma suçları yönünden;
a)Sanıklar hakkında sahte fatura kullanıldığı iddiasıyla açılan kamu davasında; Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2007 ve 2008 takvim yıllarında kullanıldığı iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ve inceleme ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Vergi denetmenince düzenlenen vergi tekniği raporlarında sanıkların kullandığı faturaların sahte olduğunun tespit edilmiş olması karşısında; sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak gerektiğinde faturaları düzenleyen şirket ile sanıklara ait ticari defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından ve suç tarihlerinde sanıkların şirketteki görev ve sorumluluğunun tespitinden sonra toplanan deliller bütün halinde değerlendirilerek sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
c)Kabule göre; hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, kasten işlenmiş suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.