
Esas No: 2016/144
Karar No: 2017/9173
Karar Tarihi: 06.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/144 Esas 2017/9173 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dava dışı ... mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, 422 ve 423 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim olmazsa satış sureti ile giderilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Temyiz edilmemesi üzerine hüküm 23.09.2014 tarihinde kesinleşmiş ve satış işlemi yapılmıştır.
Hüküm, davada taraf olarak gösterilmemiş olan ve dava konusu taşınmazlarda paydaş olan ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olaya gelince; temyiz yoluna başvuran ... mirasçıları, dava konusu 422 ve 423 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olan ...’un kendi murisleri olduğu, murislerinin 1918 (1334) doğumlu olduğu 1982 yılında öldüğü, davada taraf olan ...’un taşınmazın paydaşı kendi murisleri olan ... değil; başka bir ... olduğu ve bu kişinin 2013 yılında öldüğü, malik olmayan birinin davada malik sıfatı ile taraf gösterildiği, kendilerinin ise parselin dava sonucunda satışını tapuya bir işlem için gittiklerinde öğrendiklerini ileri sürerek; dilekçe ekinde ekledikleri veraset ilamından davada taraf olan ...’un aynı isimli farklı bir kişi olduğu anlaşılmıştır. Buna göre mahkeme kararındaki kesinleşme şerhinin kaldırılarak yargılamaya devam edilmesi dava konusu taşınmaz malikinin davada taraf olan ... mirasçılarının mı, yoksa temyize başvuran ... mirasçılarının mı, olduğunun saptanarak kararı temyiz edenlerin murisi dava konusu taşınmazlarda malik ise; taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece; açıklamalar doğrultusunda araştırma yapıldıktan sonra temyiz edenlerin iddialarının doğru olduğu anlaşıldığı taktirde en son tapu kayıtları getirtilerek tüm paydaşların davaya dahil edilmesi ve HMK"nın 27. maddesi uyarınca taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 06.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.