Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/310
Karar No: 2022/543
Karar Tarihi: 22.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 Esas 2022/543 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/310 Esas
KARAR NO : 2022/543

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili şirket ile davalı / ----------- ilişkisi olduğunu, davalı / borçlu şirkete ait ----- gönderilerin müvekkili şirket tarafından taşındığını ve alıcılarına teslim edildiğini, her yurt dışı gönderi ile ilgili olarak----------- arasında akdedilen taşıma sözleşmesi anlamında olduğunu, taşıma ücretini tanzim ettiği taşıma ücreti faturaları ile tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin taşıma sözleşmesinden / ilişkisinden doğan edimini gereği gibi ifa ettiğinden taşıma ücretine hak kazandığını, davalı / borçlu şirketin müvekkil şirkete ----------kısmı ödemediğini, bu sebeple davalı / borçlu şirket aleyhine-------- ----- tarihinde icra takibine girişildiğini, davalı / borçlu şirket tarafından tüm gönderilerin karşı ödemeli olarak yapıldığını, bu sebeple taşıyıcı müvekkil şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia ederek icra takibine ve borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, huzurdaki davada ihtilafın müvekkili şirket tarafından keşide olunan taşıma ücreti faturalarının davalı/borçlu şirket tarafından ticari defter ve kayıtlarına alındıktan sonra taraflar arasında mutabakat olmaksızın kendi kendine iade faturaları keşide etmesinden kaynaklandığını, kendilerine teslim edilmesinden sonraki ----- yasal süreden sonra keşide edildiğini, Davalı / borçlu şirketin itiraz dilekçesi ile davanın mevzu olan tüm taşımaların, alıcı ödemeli / karşı ödemeli olarak gönderildiğini ve bu sebeple taşıma ücretinden sorumlu olmadığını beyan ve iddia ettiğini, gönderinin alıcı ödemeli (taşıma ücretinin alıcı tarafından ödenmesi) gönderilse bile taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi durumunda müvekkili şirketin ------ ve taşıma senedi / --------- arka yüzündeki düzenlemeler gereğince taşıma ücretinin gönderen / taşıtan firmaya keşide edildiğini ve taşıma ücretinin, taşıtandan / gönderenden talep ve tahsil edileceğinin açık bir şekilde belirtildiğini, taşıtan / gönderen de bu şartı/açıklamayı kabul ile taşıma yaptırdığını, huzurdaki davada taşıma ücretinin alıcısı tarafından ödenmemesi sebebiyle gönderen / davalı / borçlu firmaya keşide edildiğini, Müvekkili şirketin internet sitesinde devamlı olarak yayınlanan ----- başlıklı madde içeriğinde aynen "...alıcı ödemeli olarak gönderi yapan gönderici, taşıma ücretlerinin alıcı tarafından ödenmemesi durumunda bu ücreti ve ek işlem ücretini ödemekle yükümlüdür. ----- gönderilmiş ------alıcıya teslim edilmiş olması bu yükümlülüğü ortadan kaldırmaz." denildiğini, ----- senedinin arka yüzünde aynen "... ------alıcıyı veya ----------- faturalandırdığında o kişi ödemeyi reddederse ---- faturalandırma hakkına sahiptir..." denildiğini, davalı / borçlu şirketin alıcı ödemeli olarak emtia gönderdiğini ancak taşıma ücretinin alıcısı tarafından ödenmediği için taşıma ücretinin müvekkili şirketin ---------düzenlemeler gereğince davalı / borçlu şirkete fatura edildiğini, davalı / borçlu şirketin icra takibine vaki itirazında haklı ve hukuki olmadığını; Huzurdaki dava ile benzer bir davada,--------------- kararı ile alıcı ödemeli ---- ilişkin taşıma ücretinin, gönderi alıcısı tarafından------ arka yüzündeki şartların nazara alınacağının belirtildiğini, Keza ------tarihli ilamı ile de tarafların tacir olması ve sözleşme içeriğini serbestçe kararlaştırabilecekleri hususu nazara alınarak alıcı ödemeli gönderinin taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödenmemesi halinde gönderen şirkete fatura edileceğine ilişkin düzenlemenin haklı ve hukuki olduğunu, gönderi alıcısının taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığını, taşıma sözleşmesinin tarafınının gönderen / taşıtan olduğunun acık bir şekilde belirtildiğini belirterek davalı / borçlu şirketin yetki itirazının reddine, davanın kabulü ile davalı / borçlu şirketin icra takibine vaki itirazının iptaline, icra takibinin devamına, İcra takibine haksız yere itiraz eden davalı / borçlu şirketin icra takibine konu alacak, faturaya dayalı likit olmakla % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı HMK.'nın 6. maddesi gereğince yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olduğundan davaya bakmaya yetkili mahkemenin ------ Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, gerçekleştirilen ticari faaliyetlerinin tamamında gönderi işleminde------ teslimat alıcısına ait olduğunu, müvekkilinin davacı şirket aracılığı ile gerçekleştirdiği bütün taşıma işlemlerinde bu şekilde gerçekleştirildiğini, davacının yüzlerce taşımayı böyle yaptığını, bugüne değin süregelen anlaşmaya aykırı olarak bu kez bir kısım ödemeleri müvekkiline yüklenmeye çalışıldığını bunu kabul etmediklerini, Davacı şirketçe iddia olunan alacağa dayanak faturalara karşı müvekkilinin, davacı tarafça keşide edilen---- bedelli taşıma ücreti faturasına ---------- taşıma ücreti faturasına karşı --------- bedelli iade faturaları keşide ettiğini, müvekkilince kabul edilmeyen ve yasal süresinde karşı iade faturaları tanzim edilen atılı alacak iddiasına konu faturaların hukuken geçerli sonuç doğurduğu iddiasına dayalı taleplerin hukukumuzca korunması ve sonuç bağlanmasının mümkün olmadığını belirterek Sayın Mahkemenin yetkisizliğine, hukuki dayanak ve ispattan yoksun davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı başlatılan takip neticesinde müvekkil lehine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazmintına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilikişi raporunda özetle; "Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye verilen taraflara ait defter ve belgelerin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu: Davacı -------- defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Davalı --------defterlerinin, TTK. md.85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu; Davacı ------ hesabında davalı----- İtibari ile de-------- borçlu bulunduğu; ------- davalı------alacaklı bulunduğu; görülmüştür. Davacı ----------bu iki hesapta takip edilen davalı----- bulunduğu; Davalı----- dava tarihi olan ------- itibari ile de ------ borçlu bulunduğu; Davacı ----- yılında bağlı bulundukları ---- beyan ettikleri----- yaptıkları satışların ve alımların birbirini teyit ettiği; Davacı ---- tarafından davalı--------aşağıdaki faturalarını takip konusu tutara dayanak oluşturduğu anlaşılmaktadır. Fatura içeriği taşımalara ilişkin ----- taşıma ücreti ile harç ve verginin alıcıya fatura edileceği görülmüştür. Faturalarda yer alan gönderilerin alıcılarına teslim edilmediğinin söz konusu olacağı halde davacı tarafın bu gönderileri göndericiye geriye teslim ederken taşıma ücretini tahsil etmesi, aksi durumda taşıma ücreti ödemeyen alıcıya gönderileri teslim etmemesi gerekirdi. Dava dosyasında söz konusu faturalar içeriği gönderilerin alıcılarına teslim edilip edilmediği ve teslim edilmedi ise göndericisine geri iade edildiğine dair herhangi bir belge görülmemiştir. Bu konudaki takdirin Sayın mahkemenize ait olduğu; Dava dosyası içeriğinde, söz konusu taşıma belgelerinin arka yüzünde davacı tarafından yer aladığı belirtilen düzenlemelerin yer aldığı herhangi bir belge görülmediği;" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilikişi raporunda özetle;"Sayın Mahkeme görevlendirmesi, dosya içeriği ve dosyada mevcut delillerin yukarıda detaylı olarak ele alınıp incelenerek değerlendirilmesi neticesinde, her türlü hukuki mütalaa ve takdir hakkı tamamı ile delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Heyetimizce; Davacının takibe dayanak olan faturalarınde belirtilen ---- mevcut olduğu, iki adet -----ise sunulmadığı,------- arkasında yer aldığı beyan edilen ve delil listesinde ----olarak sunulan belgenin okunamadı»---- rağmen okunaklı bir örneğinin sunulmadığı, ------- muhtevalarının alıcılarına teslimi yönünde bir çekişmenin mevcut olmadığı, davacı tarafından navlun hizmetinin ifa edildiğinin sübuta erdiği ancak navlun ücretinin alıcı tarafından ödeneceğinin ---- üzerinde belirtildiği, ----- borcunun alıcıya ait olduğu, Davacı tarafından belirlenen taşıma şartlarına göre, alıcı ödemeli bir ------ ücretini gönderenden talep edilebilmesinin ancak taşıyıcının ---- ücretini alıcıdan tahsil edememesi şartıyla söz konusu olabileceği, davacının bu koşulun gerçekleştiğini ispat ------- bir belge sunmadan, sadece alıcıdan tahsil edemediğini iddia ettiği ancak bu iddiasını ispat edici bir belgenin yokluğunda düzenlediği ---- alacağını davalı gönderenden talep edemeyeceği, dosya kapsamında bu yönde ispat külfetini karşılayan bir belgenin bulunmadığı, Davalının da bu ispat yokluğunda; alıcının yükümlülüğünde olan ------bedeli nedeniyle kendisine düzenlenen faturaları kabul etmeyerek iade etmesi ve akabinde davacının başlatmış olduğu takibe vaki itirazının yerinde olacağı" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilikişi ek raporunda özetle;
"Sayın Mahkeme görevlendirmesi, dosya içeriği ve dosyada mevcut delillerin yeniden detaylı olarak ele alınıp incelenerek değerlendirilmesi neticesinde, her türlü hukuki mütalaa ve takdir hakkı tamamı ile delillerle doğrudan temas eden Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Heyetimizce; Davacı vekili tarafından dosyaya ---------kadarıyla diğer 9 adet --- ile aynı şartların olduğu, ----nolu ------------- tamamen boş olduğu, Davacı vekili tarafından sunulan ----- arkasında------ HAZIRLANMASI başlıklı şartların 3. Maddesinin son cümlesinde açık bir şekilde davacının Göndereni taşıma ücreti faturalayabilme hakkını, alıcıya fatura düzenlenmesi, alıcının da bu faturayı reddetmesi şartına bağlamıştır. Dosya kapsamında bu şartın gerçekleştiğine dair bir veri mevcut olmadığından davacının davalıdan takibe dayanak yaptığı faturaları düzenleme hakkının olamayacağı, Davacı tarafından belirlenen taşıma şartlarına göre, alıcı ödemeli bir navlun ücretini gönderenden talep edilebilmesinin ancak taşıyıcının navlun ücretini alıcıdan tahsil edememesi şartıyla söz konusu olabileceği, davacının bu koşulun gerçekleştiğini---- bir belge sunmadan, sadece alıcıdan tahsil edemediğini iddia ettiği ancak bu iddiasını ispat edici bir belgenin yokluğunda düzenlediği ----- alacağını davalı gönderenden talep edemeyeceği, ara karara rağmen davacı tarafından bu yönde ispat külfetini karşılayan bir belgenin sunulmadığı, Davalının da bu ispat yokluğunda; alıcının yükümlülüğünde olan ---- bedeli nedeniyle kendisine düzenlenen faturaları kabul etmeyerek iade etmesi ve akabinde davacının başlatmış olduğu takibe vaki itirazının yerinde olacağı" şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava,----- taşımadan kaynaklanan taşıma bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ---------- hizmetine ilişkin ticari ilişki çerçevesinde, davacı tarafından taşınan -----, alıcıya tesliminin sağlanması sonrası alıcının taşıma ücretini ödememesi neticesi, ---- taşıma bedelinden kimin ve ne miktarda sorumlu olduğu noktasındadır.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ---- Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, ---- kaybolan------müşterisine yapmış olduğu ödemeye dayalı davalı kargo şirketinden alacak talebinde bulunmaktadır.
----- takip dosyası celp edilmiş olup incelenmesinde: ------- olduğu; davacı şirket vekili tarafından, icra gideri, avukatlık ücreti ve toplam alacağın takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık ---- ile birlikte fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakları saklı kalmak üzere, TBK 100.maddesi dikkate alınarak tahsili talebinde bulunduğu; borç sebebinin “----arasını gösterir cari hesap ekstresinde görülen taşıma ücreti alacağına------ ilamsız icra yoluyla takibe girişildiği ancak takip borçlusu vekilinin itirazı üzerinde takibin durduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi ile mübrez takibe dayanak faturalar incelenmiş olup, -------görülmüştür.
Dosya kapsamında davacı ve davalı arasında imzalanan sözleşme göz önünde bulundurulduğunda her iki tarafın tacir olduğu dikkate alınarak tarafların sözleşme içeriğini serbestçe ve özgürce basiretli bir tacir gibi belirledikleri kural olarak benimsenebilir.
Taşıma sözleşmesinin davacı taşıyıcı ile davalı gönderen arasında yapılmış olduğu, taşınan emtianın davacı taşıyıcı tarafından hasarsız olarak dava dışı alıcıya teslim edildiği ve taşıyıcının dava konusu taşıma ücretini---- alamadığı da çekişmesizdir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile duruşmadaki beyanları, takip dosyası ile dosyamız arasında mevcut belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, taşıma sözleşmesinden kaynaklı ücretin----olarak davalı şirketin de sorumluluğunda olduğunu beyanla fatura edilen miktarın tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise davaya konu taşıma işlemi de dahil tüm gönderilerde gönderim ücretinin alıcı tarafından ödenmesi konusunda anlaşıltıklarını ve bu sebeple taşıma ücretinden sorumlu olunmadığını beyan etmiştir.
Somut olayda; davacı-----dava dışı şirketler --------------- söz konusu ---- istinaden davalı adına ------ numaralı --------taşıma ücreti faturasının düzenlendiği,
Takibe dayanak cari hesap alacağının da anılan faturalardan kaynaklandığı, taraflar arasında mezkur 3 adet faturadan kaynaklı ihtilafın çıktığı, cevap dilekçesinde de bu hususa vurgu yapıldığı, faturaların süresinde iade edildiğinin savunulduğu, ancak bilirkişi tarafından yapılan incelemede;"Davacı -------yılında yaptıkları satışların ve alımların birbirini teyit ettiği bağlı bulundukları ----- beyan ettikleri ---------- görülmüştür." şeklinde değerlendirmelerde bulunduğu görülmüştür.
Dosyaya kazandırılan bilirkişi heyet raporlarında davacının belirlenen taşıma şartlarına göre alıcı ödemeli bir -------- ücretini gönderenden talep edilebilmesinin ancak------ ücretini alıcıdan tahsil edememesi şartıyla söz konusu olabileceğinden bahisle davacı yanın (------- yükümlülüğünde olan----- bedeli nediniyle davalının kendisine düzenlenen faturaları kabul etmeyerek iade etmesi ve akabinde davacının başlatmış olduğu takibe vaki itirazın yerinde olacağı kanaatine varılmış ise de mahkememizce bilirkişi heyitinin bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerine iştirak edilmemiştir. Zira benzer konuya ilişkin---------- sayılı ilamında; " Dosya içerisinde ------ raporda, davacı defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, ------- alacaklı olduğu, taşıma bedeli alıcı tarafından ödenmeyince gönderici-davalıya ------bedelinin fatura edilmiş olduğu, alıcı ödemeli gönderide davacı alıcıdan taşıma bedelini tahsil etmeksizin malı teslim etmesi halinde öncelikle navlun alacağını dava dışı alıcıdan talep etmesi gerektiği, davalı tarafından emir talimat verilmeksizin yükün alıcısına teslim edilmesinden davacının navlun alacağından sorumlu olacağı, davacının navlun alacağını alıcıdan alması gerektiği bildirilmiş, fatura davalı defterinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Taraflar arasında -------- dava konusu navlun faturalarına ilişkin gönderilerin ödemeli gönderi olup, alıcının navlun ücretini ödemediği halde emtianın alıcıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı taşıyıcının, göndericinin vereceği talilamata göre hareket etmesi gereken taşıyıcının, buna riayet etmeksizin taşıma ücretini ödemeyen alıcıya eşyayı teslim ettiği, davalı göndericinin taşıma bedelinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasında imzalanan----- iş bu sözleşme ile kendisi ödemeli dışında ----. Ancak ödemeli olarak gönderi yapan gönderici taşıma ücretlerinin alıcı veya 3. kişi tarafından ödenmediği durumlarda bu ücretleri ödemekle yükümlü olduğunu, -------görderilmiş pak veya paketin alıcıya teslim edilmiş olmasının bu yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağını, ödeyeceği fiyatların ve tutarın alıcıya uygulanacak olan fiyatlar ve tutarlar olduğunu baştan itibaren kabul ve taahüt eder." şeklinde olup, davalı nevlun bedelinden sorumludur. " şeklindeki tespit ve değerlendirmeler nazara alındığında davalı şirketin navlun bedelinden sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Yine aynı konuya ilişkin---------- sayılı ilamında; " Dava, faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ----verdiğini, -----ödemeli -----------tahsilini istemiş, davalı, fatura bedelinin alıcı firma tarafından ödenmediğinin belgelendirilmesi gerektiğini, fatura bedelinin fahiş hesaplandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Taraflar --------- tarihli sözleşmenin “Ödemeli gönderiler; ----” başlıklı bendinde; “ Ödemeli gönderi hizmeti sadece ----- mevcuttur. ------ hizmetlerinde alıcı ödemeli gönderi ya da mal bedeli tahsilatı gönderi kabul edilmez. Müşteri tarafından -----verilmediği sürece ( aksine talimatlar yazılı olmak zorundadır.) tüm yurtdışı alıcı ödemeli gönderiler ----- tarafından derhal alıcıya gönderilir. ----alıcıların ödemeli gönderi bedellerini (gönderiyi teslim alsın veya almasın) ödemeyi kabul etmemesi halinde, müşteri, ----- ilk talebinde, ------ ödemeyi kabul ve taahhüt eder...” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Davacının davalıya dava konusu fatura içeriği hizmeti sunduğu ihtilafsız olup, hizmet bedelinin muhatabı alıcı firma tarafından ödendiği iddia edilmediğine göre, davacının davalıya alacak talebinde bulunmasında sözleşmeye ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Yine anılan sözleşme gereğince hizmet bedellerinin davacının fiyat listesine göre belirlenmesinde ve tespit edilen alacağa hükmedilmesinde isabetsiz bir yön görülmemiştir.
Dava konusu alacak faturaya dayalı bir alacak olup likit ve bilinebilir olduğundan koşulları oluşan icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğrudur." şeklindeki tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında mahkememizde bilirkişi heyetinin görüşlerinin aksine kanaat oluşmuştur.
Benzer konuya---------- karar sayılı ilamında; "Davacı tarafından ------davalının ticari defterlerine kayıtlı olup fatura------, bakiye miktarın ----olduğu, bu miktarın ödendiğine dair belge bulunmadığı gibi davalı tarafından---------iade faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacak miktarı kadar iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. Aradan uzun zaman geçtikten sonra ---------- tarihli iade faturası davacı tarafa gönderilmiş ise de, bu işlemin alacağın varlığını ortadan kaldıran bir hukuki sonuç doğurmayacağı, takip konusu miktar nedeniyle davacının alacaklı olduğunun da saptanmış olması nedeniyle bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur." şeklindeki ilamının ışığı altında faturaları alıp faturayı aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmayan davalının faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağı (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen diğer yandan ilgili -------bildirilen faturalardaki alacak miktarı kadar (süresinden sonra) iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç olmayacağı, ------ beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Alacağın ----- Numaralı kararında; ''Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır. Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek, alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. ------ kararına göre; -------- davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından------- sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.506,08 TL üzerinden iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 9.506,08 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 649,36 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 114,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 534,54‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ------- göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 114,82 TL peşin harç toplamı ---- olmak üzere toplam 4.505,22‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- ------davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi