
Esas No: 2014/18691
Karar No: 2014/18691
Karar Tarihi: 8/11/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
EMİNE ALTAY BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/18691) |
|
Karar Tarihi: 8/11/2017 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Muammer
TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
Raportör |
: |
Ayhan KILIÇ |
Başvurucu |
: |
Emine ALTAY |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, limited şirketten tahsil
imkânı kalmayan vergi borcunun ortaktan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin
iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 25/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
7. Başvurucu 1949 doğumlu olup Ankara"da ikamet etmektedir.
8. Başvurucu 1998 yılında miras yoluyla Saraçoğlu Madencilik
Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin (Şirket) ortağı
olmuştur. Şirket 1998 yılında tasfiye sürecine girmiştir. Başvurucu 3/1/2006
tarihinde Şirket hisselerinin tamamını devretmiştir.
9. Şirketin 2005 yılına ilişkin 2.091,60 TL maden işletme ruhsat
harcı borcunun Şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri 25/2/2006
tarihinde Şirket müdürü vekili sıfatıyla A.E. isimli şahsa tebliğ edilmiştir.
Şirket tarafından ödeme yapılmaması üzerine Şirketin mal varlığı araştırılmış,
bu çerçevede haciz ihbarnameleri düzenlenmiş ancak borç Şirketten tahsil
edilememiştir.
10. Borcun Şirketten tahsil imkânının kalmadığı gerekçesiyle
3/1/2006 tarihinden önce Şirket ortağı olan başvurucudan tahsili amacıyla
22/3/2012 tarihli ödeme emri düzenlenmiştir.
11. Başvurucu tarafından ödeme emrinin iptali istemiyle Samsun
Vergi Mahkemesinde (Mahkeme) dava açılmıştır.
12. Yargılama esnasında Mahkeme tarafından verilen ara kararına
cevaben idarece Mahkemeye gönderilen 14/3/2013 havale tarihli yazıda, Şirkete
ait tüm amme borçlarının ödendiği ve tüm borcun kapanmasından dolayı dava
konusu ödeme emri de dâhil olmak üzere tüm ödeme emirlerinin sistem üzerinden
takipten kaldırıldığı bildirilmiş ve ödemeye ilişkin takip sorguları yazı
ekinde Mahkemeye sunulmuştur. Ancak anılan yazıda, ödeme emirlerinin iptal
edilmediği hususu parantez içine şerh düşülmüştür. Mahkemeye sunulan mükellef
takip sorgulama sonuçlarından dava konusu ödeme emri içeriğindeki 2.091,60 TL
maden işletme ruhsat harcının 19/12/2012 tarihinde ödendiği görülmüştür.
13. Mahkeme 25/3/2013 tarihli kararıyla başvurucu adına
düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı
reddetmiştir. Başvurucu tarafından itiraz edilen bu karar, Samsun Bölge İdare
Mahkemesinin 4/6/2013 tarihli ilamıyla onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme
talebi de aynı Bölge İdare Mahkemesinin 21/10/2014 tarihli ilamıyla
reddedilmiştir. Nihai karar başvurucuya 18/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 25/11/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 8/11/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu, Şirketteki ortaklık hisselerini 3/1/2006
tarihinde devretmesi nedeniyle Şirketin borcundan sorumlu tutulamayacağını ve
Şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği kişinin Şirketle bir
ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir. Borcun Şirketten tahsil imkânının bulunup
bulunmadığının araştırılmadığını savunan başvurucu, idarenin bir yandan
Şirketin mal varlığının bulunmadığını savunmasının diğer yandan da Şirketin mal
varlığına haciz şerhi uygulandığını bildirmesinin bir çelişki olduğunu ifade
etmiştir. Başvurucu ayrıca borcun zamanaşımına uğradığını vurgulamış ve Anayasa
Mahkemesince iptal edilen 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun"un geçici 1. maddesi uyarınca davasının reddedildiğine dikkat çekerek
Anayasa"nın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini
iddia etmiştir.
B. Değerlendirme
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar” kenar başlıklı 46.
maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, bireysel başvuru ancak ihlale yol
açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir
hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.
18. 6216 sayılı Kanun’un 46. maddesinde kimlerin bireysel
başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre
bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel
ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar, başvuruya konu
edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da
ihmalinden dolayı başvurucunun “güncel bir hakkının ihlal edilmesi”, bu
ihlalden dolayı kişinin “kişisel olarak” ve “doğrudan” etkilenmiş olması ve
bunların sonucunda başvurucunun kendisinin “mağdur” olduğunu ileri sürmesi
şeklindedir (Onur Doğanay, B. No:
2013/1977, 9/1/2014, § 42).
19. Başvurucu adına düzenlenen ödeme emri içeriğinde yer alan
2.091,60 TL maden işletme ruhsat harcı 19/12/2012 tarihinde ödenmiş ve bu
sebeple ödeme emri takipten kaldırılmıştır. Şirkete ait borcun kapanması ve
buna bağlı olarak ödeme emrinin takipten kaldırılması nedeniyle bu ödeme emri
sebebiyle başvurucunun mal varlığına karşı takibat yapılmasına imkân
bulunmamaktadır. Diğer bir ifadeyle başvurucunun bu ödeme emri nedeniyle kamu
alacağının cebren tahsili riskiyle karşılaşması mümkün değildir. Dolayısıyla
başvurucunun mağdur statüsünün 19/12/2012 tarihi itibarıyla ortadan kalktığı
sonucuna ulaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
şartları yönünden incelenmeksizin kişi
yönünden yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun kişi yönünden
yetkisizlik nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerine BIRAKILMASINA
8/11/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.