
Esas No: 2016/18371
Karar No: 2017/10362
Karar Tarihi: 11.09.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/18371 Esas 2017/10362 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi Belediye vekilinin, icra mahkemesine başvurarak; banka hesaplarının haczedilemeyeceğini ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 15. maddesinde; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun"un 7. maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre, asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.
Somut olayda, mahkemece, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinde; "haczi caiz olmayanlar dışındaki doğmuş ve doğacak alacaklara" haciz konulmasının talep edildiği gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür.
Mahkemece, şikayete konu banka hesaplarının dökümleri getirtilerek, hesaplar üzerinde Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin ve dolayısıyla haczi kabil olup olmadıklarının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.